Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Tazminat davasının dayanağı olan Saray Asliye Ceza Mahkemesinin 08.04.2011 tarihli ve 2010/293 esas, 2011/80 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığa (davacının) ait 2006 model Ford Kargo marka kamyonun deposunda ve ek deposunda 570 litre kaçak mazot bulunduğu gerekçesiyle el konulduğu ve hakkında 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununa muhalefet suçundan kamu davası açıldığı ve yargılama sonunda davacının 1 yıl 8 ay hapis, 80 TL adli para cezası ve kaçak mozotun müsaderesine ve kaydına satılamaz ve devredilemez şerhi verilerek el konulan aracın müsadere şartları oluşmadığından şerhin kaldırılmasına karar verildiği, hükmün temyiz incelemesinde onanarak 18.11.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 08.04.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmakla;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı hakkında yapılan soruşturma ve kovuşturma sonunda 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan mahkumiyet kararı verilmekle birlikte, suçta kullanılan ... plakalı aracın şartları bulunmadığından müsaderesine yer olmadığına ve karar kesinleştiğinde araç üzerinde bulunan şerhin kaldırılmasına karar verilmesi ve kararın bu şekilde kesinleşmesi karşısında, davacıya ait aracın 25.10.2010-31.06.2011 tarihleri arasında 228 gün süreyle davacıdan kaynaklanan kusur nedeniyle el konulduğunun anlaşıldığı, ancak davacıya ait araca el konulmasından sonra iade edildiği tarihe kadar geçen sürede muhafazasından ve yapılan nakillerdeki hatalı uygulamalardan meydana gelen zararlarda davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmaması nedeniyle, araçta muhafazadan ve nakilden kaynaklı zararların net olarak belirlenmesi ve sonucuna göre maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.