Taraflar arasında görülen davada; Davacı; yaşlı, hasta ve hafif düzeyde akıl zayıflığı olduğunu, murisinden intikal eden çekişme konusu taşınmazın intikal ve ifraz işlemlerini dava dışı olan davalının kardeşini vekil tayin kullanarak, payının davalıya devredildiğini, satış için talimatı olmadığı gibi vekaletin de hile ile alındığını ve kendisine bedel ödenmediğini amacının dışında vekaletname düzenlettirildiğini ileri sürerek, kaydın iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davacı iddialarının doğru olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, vekaletin hile ile alındığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalının vekil ile işbirliği içerisinde hareket ettiği, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığı belirlenmek ve bu olgular benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ne varki, dava konusu 660 sayılı parselde davalıya ait davacıdan intikal etmeyen pay mevcut iken bu husus gözardı gedilerek davalıya ait payın tümünün kabul kapsamına alınması doğru değildir. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.