10. Hukuk Dairesi 2016/68 E. , 2016/2750 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1)Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Eldeki dosyada, davacı vekilinin 04.03.2009 havale tarihli tavzih dilekçesine göre 01.05.2003 tarihinde işe başladığını 2003 yılı Mayıs, Haziran, Ağustos, Eylül, Ekim 15’i dahil, 2004 yılı Mart ayından 2005 Ekim’e kadar, 2006 yılında askerlik nedeniyle çalışmadığını, 2007 yılı 15 Marttan 15 Ekim’e kadar, 2008 yılı 15 Mart"tan 27 Temmuz’a kadar çalıştığı iddiasıyla hizmetlerinin tespiti istemli açmış olduğu davada, mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, daha önce dinlenenler dışında bordro tanıklarının beyanlarına başvurulmalı, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, davacının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu, çalışmanın varlığı ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, çalışmanın tam zamanlı mı yoksa part time çalışma olup olmadığının tespiti ile, part-time çalışmanın kabulü halinde günlük çalışma saatine göre (4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışmanın 1 günlük çalışma hesabı ile) haftalık ve aylık çalışma süresinin kaç gün olduğu açıkça belirlenmeli, dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; mahkemece, hükümde 01.04.2008-27.07.2008 tarihleri arasında sürekli ve asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesine rağmen gerekçede 2008 yılında 01.04.2008-18.08.2008 tarihleri arasında davalı şirket bünyesinde asgari ücretle çalıştığını belirterek gerekçe ile hüküm içerisinde çelişki yaratılmak suretiyle karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.