Taraflar arasında görülen davada;  
Davacı, ortak miras bırakan babası Halil"in 65 parselde 8 adet bağımsız bölümler ile 56, 57 ve 67 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, satış işlemlerinin iptali ile miras payı oranında tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, dava konusu taşınmazlarla ilgili sorunların taraflar arasında rızai olarak uzun süre önce halledildiğini, çekişmeli yerlerin murisin ikinci eşi ve kendisinin de evlat edineni olan K.ait iken, K.vefatıyla 3/4 payın kendisine, 1/4 payın miras bırakana intikal ettiğini, miras bırakan Halil"in 1/4 payını ve komşu taşınmazı satın aldığını, bilahare tevhit ve ifraz işlemleri sonucunda çekişme konusu parsellerin oluştuğunu, üzerlerine binalar yapıldığını, miras bırakanın sağlığında mallarını çocukları arasında taksim ettiğini, kendisinin taksim ve anlaşma gereği bir kısım dava dışı taşınmazları davacıya devrettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; tarafların ortak miras bırakanı Halil’in 1 ada 52, 53, 54, 55, 56 ve 57 parsel sayılı taşınmazlardaki ¼’er payını 15.12.1992 tarihinde ve satış suretiyle davalı oğlu A. temlik ettiği; 52, 53, 54 ve 55 sayılı parsellerin 16.12.1992 tarihinde tevhit edilerek oluşturulan 1 ada 65 sayılı parselde bilahare tesis edilen kat mülkiyeti ile dava konusu bağımsız bölümlerin davalı adına kaydedildiği, yargılama sırasında taşınmazların imar uygulamasına tabi tutuldukları ve 65 sayılı parselin 1333 ada 11; 56 ve 57 sayılı parsellerin de 1333 ada 9 sayılı parsele gittikleri; yine 1333 ada 9 sayılı imar parseline giden çekişmeli 1 ada 67 parsel sayılı taşınmazın ise davalı tarafından üçüncü kişiden edinildiği; davalının, miras bırakanın sağlığında malvarlığını mirasçıları arasında paylaştırma kastıyla hareket ettiği yönündeki savunmasının kanıtlanamadığı ve murisin diğer mirasçılarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak anılan temliki işlemi yaptığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığına göre, davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak; kabul kapsamındaki 1 ada 56 ve 57 parsel sayılı taşınmazların yargılama sırasında imar görerek 1333 ada 9 sayılı imar parseli oldukları gözetilerek, davacının anılan taşınmazlardaki miras payı oranındaki haklarının 1333 ada 9 sayılı imar parseline yansıtılması suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere sicil kaydı kapatılmış parseller üzerinden karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile,  hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  07.10.2010  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.