20. Hukuk Dairesi 2014/7996 E. , 2015/425 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, ... Köyü, 154 ada 7 nolu taşınmazın, yörede 22.07.1972 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını iddia ederek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidi dışında kaldığı, ancak, eylemli orman olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve 154 ada 7 nolu taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2012/6686 E. - 2012/8413 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "kesinleşen orman sınırı dışında kalan yerler hakkında Orman Yönetiminin dava hakkının bulunmadığı, ancak, Hazinenin dava açabileceği, bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden sözedilmiştir. Bu kez, Orman Yönetimi, taşınmazın bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığı iddiasıyla kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dairenin 25.09.2012 gün 2012/11234 E. - 10729 K. sayılı ilâmında özetle; "Gerçekten de gerek hükme esas alınan rapor ekindeki krokide, gerekse yönetimin dilekçesine ekli krokide, taşınmazın güneyinin orman kadastro sınırı içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen ...(Orman ve Su işleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik Izahnamesinin 49. maddesinde yazılı "orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır." hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin "Teknik işler" başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik Izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir." denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyduktan sonra davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 22.07.1972 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece, her ne kadar 10/06/2011 tarihli karar ile Orman Yönetiminin davasının kabulüne kararı verilmiş ve bu karar davalı gerçek kişinin temyizi üzerine taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında bulunduğu, Orman Yönetiminin dava hakkının bulunmadığı ve Hazinenin de bir davasının bulunmadığına göre davanın reddine karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuşsa da, Orman Yönetiminin karar düzeltme itirazı üzerine, Dairece bozma kararı kaldırılarak bilirkişi krokisine göre taşınmazın bir kısmının orman sınırları içerisinde kaldığı, bu nedenle, yeniden kesinleşen orman tahditi uygulamasına yönelik olarak karar bozulmuştur. Bozma sonrası yapılan keşifte dinlenen orman bilirkişi kurulu ile fen bilirkişi çekişmeli taşınmazın tamamının 1972 yılında kesinleşen orman tahdit sınırları dışında kaldığını açıkladıklarına göre, Orman Yönetiminin açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan alanlarda kaldığı gerekçesi ile davacının davasının kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bu sebeple; açıklanan hususlar gözetilmeksizin, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.