Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6185
Karar No: 2010/10037

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/6185 Esas 2010/10037 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/6185 E.  ,  2010/10037 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ERZİNCAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/11/2008
    NUMARASI : 2008/167-2008/694

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 1008  ada  3  sayılı  parselde  ifrazen  oluşan  aynı  ada  6  parsel  sayılı  taşınmazdaki 1/4 payını   başkalarına  satması  için  vekil  tayin  ettiği  davalı G. vekalet  görevini  kötüye   kullanarak   anılan  payını  satış  göstermek  suretiyle  diğer  davalı  eşi  İzzet"e  temlik ettiğini  ileri  sürerek,  tapu  iptali  ve  tecsil , olmazsa  tazminat  isteğinde  bulunmuş; daire  bozma  kararından  sonra;  davayı   taşınmazı  temellük   eden Erzincan  Belediye  Başkanlığına   yöneltildiğini, davalı  İ. yönelik  davayı   takipten  vazgeçtiğini belirterek, 6  nolu  parselin  ifrazından  oluşan  14  sayılı  parselde  1/4  payın   iptali, olmazsa hisse  değerinin  faiziyle  birlikte  davalılardan  tahsilini   istemiştir.
    Davalılar İ. ve G. iddiaların  doğru  olmadığını, pay  satışından  davacının  derhal  haberinin  olduğunu, işlemin  gerçek  satış  olup, bilahare  Erzincan Belediyesi  tarafından  da taşınmazın  kamulaştırıldığını belirterek, davanın  reddini    savunmuşlardır.
    Dahili  davalı, dava  konusu  taşınmazın  belediyece  kamulaştırılmış  olup, kamulaştırma   bedelinin  davalı  tarafa ödendiğini, taşınmazın  kamu  hizmetine  sunulması  nedeniyle  tapu  kaydının   iptal  edilemeyeceğini  belirterek  davanın  reddini  istemiştir.
    Mahkemece, davanın  kabulüne  dair önceden   verilen  kararın dairece " hüküm  kesinleşmeden  taşınmazın  mülkiyetinin  belediyece  kayden  intikal  ettiği  gözetilerek  HUMK"nun  186.  maddesinde  öngörülen  usuli  işlemler  tamamlanmadan  işin  esası   hakkında   karar  verilmesinin doğru   olmadığı" gerekçesiyle  bozulması  üzerine  bozma  ilamına  uyularak  yeniden  yapılan   yargılama  sonucunda  davanın  kabulü  ile  1008  ada  14  parsel  sayılı  taşınmazın 1/4  payının  kamulaştırma  öncesi  malikinin davacı  olduğunun  tespitine   karar  verilmiştir.
    Karar, davacı  vekili,  davalı  İ. vekili  ve  dahili  davalı  belediye  vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    “Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece önceden verilen kabul kararının Dairece, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kamulaştırmadan ötürü belediye geçmiş olması nedeniyle HUMK.nun 186. maddesinden söz edilerek bozulmasından sonra davanın kabulü ile, 1008 ada 14 sayılı parselin ¼ payının kamulaştırma öncesi malikinin davacı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacının 30.7.1982 tarihinde 1008 ada 3 sayılı parseldeki ¼ payının satışı için vekil tayin ettiği davalı G. 3 sayılı parselin ifrazından oluşan 6 sayılı parseldeki davacının ¼ payı ile kendisinin ¼ payını düşük bedelle eşi olan diğer davalı i.22.7.1987 tarihinde ve satış suretiyle temlik ettiği gözetildiğinde, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı sonucuna varılmaktadır.
    Nevarki; yargılama sırasında 6 sayılı parselin ifrazından oluşan .ada .parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti yukarıda değinildiği üzere kamulaştırma yolu ile belediyeye geçmiştir. Bu nedenle mahkemenin, “tapu iptali ve tescil kararı verilemeyeceği ve davacının isteminin kamulaştırma öncesi mülkiyetin saptanmasına dönüştüğü” yönündeki gerekçesi yerindedir. Ancak; davacı bozma kararından sonra 15.4.2008 tarihli dilekçesinin sonuç bölümünde açıkça, davalı İ.A. yönelik davayı takipten vazgeçtiğini ve belediye hakkında tapu iptali, mümkün olmazsa payına düşen değere karşılık olan bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istediği; böylece, tazminat isteğini tüm davalılar hakkında devam ettirdiğini bildirmiştir.
    O halde, belirlenen bu olgular birlikte değerlendirildiğinde; çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kamu yararı nedeniyle ve Kamulaştırma Yasası hükümleri çerçevesinde belediyeye geçtiği anlaşıldığından, artık davada iptal ve tescil kararı verilemeyeceği açıktır.
    Öte yandan; somut olayda davalı belediyenin, sonucun oluşmasında herhangi bir kusuru bulunmadığına ve kamulaştırma bedeli davalı İ.ödendiğine göre, tazminatla sorumlu tutulması da mümkün değildir. Aynı nedenle davacının tazminat isteğinin de artık, kamulaştırma bedelinden davacının payına isabet eden meblağın ödenmesine dönüştüğü kabul edilmelidir. Bu bedelin ise, el ve işbirliği içerisinde hareket ederek davacıyı zararlandıran vekil Galip(ölmekle mirasçıları) ile temlik alan davalı İ.tahsili gerekeceği de kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, yukarıda özetlenen ilkeler çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Kabule göre de, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden olayda kusuru bulunmayan belediyenin sorumlu tutulması da isabetsizdir.
    Davacı, davalı İ. ve dahili davalı belediye vekillerinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 7.10.2010  tarihinde  oybirliğyile  karar  verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi