Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/21001
Karar No: 2014/3261

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/21001 Esas 2014/3261 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2013/21001 E.  ,  2014/3261 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Bayındır Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    TARİHİ :6.3.2013
    NUMARASI :Esas no:2012/42 Karar no:2013/61

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve maddi tazminat yönünden; davalı (kadın) tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Tanıklar birbirleri ile örtüşen anlatımlarında davacı kocanın yaşadığı maddi sıkıntılar neticesinde 6-7 yıl önce müşterek haneyi terk ederek annesinin evine yerleştiğini, bir daha çocuklarını ve eşini arayıp sormadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, davalı kadının ve çocukların komşu ve yakınlarının yardımları ile geçimini sağladığını beyan etmişlerdir. Mahkemece bu hususlar göz önüne alınarak davacının daha fazla kusurlu olduğu belirlenmiş davalı kadının ise davacının bir araya gelme, birleşme girişiminde bulunmasına rağmen bunu kabul etmediğinden bahisle az kusurlu olduğu kabul edilmişse de, davalı kadının boşanma davası açılmadan bir yıl önce davacı kocanın bir araya gelme girişimini kabul etmediği şeklindeki soyut ve içeriği tam olarak açıklanmayan tanık anlatımına dayanarak davalıya kusur atfetmek mümkün değildir. O halde dosya içeriğine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı koca tam kusurludur.
    Türk Medeni Kanununun 166. maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı iradeyle sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusıında hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma karan verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın
    kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş veçocuklar için korunmaya değer bir yararınkalmadığı anlaşılmalıdır ( T.M.K. md. 166/2 ). Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bıı durumda açıklanan sebeple isteğin reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.02.2014 (Çar.)

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi