8. Hukuk Dairesi 2019/680 E. , 2019/3632 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACI-BİRLEŞEN DOSYADA DAVALILAR: ... vs.
FERİ MÜDAHİL :
İHBAR OLUNAN :
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat, Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ...Ş tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, (asıl ve birleşen davalarda) kayden malik oldukları 223 (imar sonrası 102 ada 8), 207 (imar sonrası102 ada 3), 193 (imar sonrası 103 ada 3), 103 ada 2, 232 (imar sonrası 103 ada 2 ve 13), 234, 235 (imar sonrası104 ada 3 ve 4), 254 (imar sonrası 104 ada 7), 230 ile 183 (imar sonrası 103 ada 1 ve 4) parsel sayılı taşınmazlara, komşu parsel üzerinde kurulu bulunan davalıya ait tesiste üretilen kum vb. malzemelerin stok edilmek, araç park edilmek, yol olarak kullanılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, ecrimisil istemlerinde bulunmuşlardır.
Davalı ...Ş vekili, müvekkilinin davacıların taşınmazlarına el atmadığını, dava konusu tesisin kiraya verildiğini, dolayıyla elatanın müvekkili şirket değil ihbar olunan kiracı şirketler olduğunu, müvekkili ile ihbar olunanlar arasında kiracılık ilişkisi bulunduğunu ve husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Fer"i müdahiller, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalının davacılara ait dava konusu taşınmazlara kum, çakıl, moloz ve araç gereç yığarak müdahalede bulunduğu, bu müdahalenin haksız olduğu, her ne kadar davalı vekili tarafından kiraya veren olarak kendilerinin herhangi bir müdahalesinin bulunmadığını savunmuş ise de itibar edilmediği, yapılan savunma davalı ile ihbar olunanlar arasında ki iç ilişkide ileri sürülebileceği, dava konusu 104 ada 3 nolu parsele ise müdahalede bulunulduğu gerekçesiyle dava açılmıs ise de mahkemenin gözlemi ve bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı gibi buraya herhangi bir müdahalenin bulunmadığı gerekçesiyle buraya ilişkin talebin reddine, diğer parsellere ilişkin (asıl ve birleşen davalar yönünden) davanın kabulüne, kararda belirtilen bedellerin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davalar da davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin, taşınmazı kullanması nedeniyle kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.
Taraf sıfatı bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır.
Toplanan delillerden ve dosya içeriğinden, dava konusu taşınmazların davacılar adına kayıtlı olduğu, davalı şirketin taşınmazlarda sözleşmeden veya mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmamaktadır. Diğer yandan üzerinde davalı şirkete ait kum eleme, yıkama ve beton santrali olan eski 291 (yeni 101 ada 1) parsel sayılı taşınmazın (feri müdahil ve ihbar olunan olarak dosyada yer alan) Uzunyayla ve Özyapıcılar İş Ortaklığı ile Bingöl Betonsan A.Ş’ye takip eden dönemler halinde kiralandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı şirket tarafından husumet itirazında bulunulmuş olup,öncelikle husumet itirazının değerlendirilmesi, davalının husumet itirazının yerinde olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
Yukarıda da ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup davalı şirketin kiracılarının, davacılara ait taşınmazlara gerçekleştirdikleri haksız fiile bağlı ecrimisilden sorumlu tutulabilmesi için elatıldığı belirtilen yerler ile illiyet bağının kurulması gerekir. Davalı şirkete ait kum eleme, yıkama ve beton santralini kira sözleşmesi ile işleten şirketlerin kira sözleşmesi kapsamında gösterilmeyen yer ve/veya yerlere müdahalesi neticesinde oluşabilecek haksız işgal tazminatından doğrudan kiralayan sıfatıyla davalı şirketin sorumlu tutulması mümkün değildir. Başka bir deyişle, kira sözleşmesi kapsamı dışına çıkılarak kiracının komşu parsellere verdiği zarardan kiralayan sorumlu tutulamaz. Bunun için davalı şirketin de kira sözleşmesinde yer almayan dava konusu taşınmazlara haksız şekilde müdahale ettiğinin ya da haksız fiil zararının kira ilişkisinin kaçınılmaz sonucu olduğunun ispatlanması gerekir.
Hâl böyle olunca, Mahkemece öncelikle davalının savunması üzerinde durularak, kira sözleşmelerinin temin edilmesi, daha sonra taşınmazlar başında yeniden keşif icra edilerek kira sözleşmelerine konu yerin kesin olarak tespit edilip, krokide gösterilmesi bu şekilde davalının hem kira sözleşme süreleri hemde ecrimisil talep edilen tarihler arası çekişme konusu yerlere müdahale edip etmediğinin belirlenmesi, davalı şirket ile illiyet bağının bulunup bulunmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması, illiyet bağının kurulamaması halinde de davalının husumet itirazının yerinde olduğu kabul edilerek (davanın) pasif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, savunmanın aksine taşınmazların bizzat davalı tarafından ya da davalının talimatı doğrultusunda veya kira sözleşmeleri kapsamında kullanıldığının anlaşılması halinde ise yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde ecrimisil miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, salt davalının kiraya veren olması nedeniyle ve noksan soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Diğer yandan, Özel İdare Müdürlüğünün karar başlığında davalı olarak gösterilmesi, ...İş Ortaklığının iki ayrı şirket olarak belirtilmesi ve ihbar olunan Haskanlar A.Ş’nin de gerekçeli karar başlığında yer almaması da isabetsizdir.
SONUÇ: Asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.