11. Hukuk Dairesi 2014/12098 E. , 2014/20147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/12/2012 gün ve 2012/43-2012/319 sayılı kararı onayan Daire’nin 10.02.2014 gün ve 2013/11929-2014/2232 sayılı kararı aleyhinde davacı-birleşen davanın davalısı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili Banka"nın Merter Şubesi ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri uyarınca şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalıların sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, ancak kredinin geri ödenmediğini, bu konuda çekilen ihtarın da sonuçsuz kaldığını, yapılan takip sonucunda banka lehine olan taşınmazın alacağa mahsuben alındığını, daha sonra 7.8.2002 tarihli protokol imzalanmasına rağmen borçlunun edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, şimdilik 2.197.831 EURO"nun 3.3.2004 tarihinden itibaren yıllık 4.7385 oranında temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 16.12.2005 tarihli ıslah dilekçesiyle de 6.137.204,91 EURO"nun temerrüt faizi ile ferileriyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalılar vekili, müvekkili şirketin davacı Bankadan kullandığı kredilere karşılık 15.971.000 USD, 6.500.000 DM, 663.000 CHF 1.300.200.000.000 TL tutarında taahhütnameleri imzaladığını, kredinin maddi teminatını teşkil etmek üzere fabrika binası, müştemilatı ve makinalardan oluşan teferruatının banka ekspertizlerince belirlenen değeri olan 14.300.000.000 TL üzerinden ipotek tesis edildiğini, davacı Banka tarafından 04.08.2002 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını, haciz baskısıyla 07.08.2002 tarihli tasfiye protokolünün düzenlendiğini, davacı Banka"nın 12.000.000.000 TL olarak belirlediği değere göre fabrika binası ve müştemilatını alacağına karşılık olarak satın aldığını, halbuki banka ekspertizinin dahi 14.000.000.000 TL değer tespit ettiğini, aradan iki yıl geçtikten sonra banka tarafından daha düşük bedelle satın alma işleminin gerçekleştiğini, bu durumun MK"nın 2. maddesine aykırı olduğunu, BK"nın 29. ve 30. maddesine göre fabrika binası ve teferruatının satılacağı tehdidi altında düzenlenen protokolde ikrah şartlarının bulunduğunu, haciz baskısının ikrah sayılacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen ( ...Asliye 9. Ticaret 2004/788 esas) davada davacılar vekili, müvekkili şirketin mülkiyetinde bulunan fabrikanın davalıya olan kredi borçlarının cebri tahsil işlemleri sırasında dayatma ile imzalanan protokelle kredi borcuna mahsuben yarı değerine yakın bedelle davalıya devredildiğini ileri sürerek müvekkili şirketin alacaklı olduğunun tespiti ile şimdilik davalı Banka" nın vermiş olduğu 500.000.000.000 TL zararın tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Birleşen ( ...Asliye 11.Ticaret 2005/40 esas sayılı) davada davacılar vekili, diğer birleşen davadaki iddialara dayalı olarak, şimdilik 10.000.000.000 TL"nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davalılardan M...."nın 01.02.2002 tarihinde, diğer davalıların 30.01.2002 tarihinde temerrüde düştükleri, kefalet limitlerinin farklı bulunduğu, 03.03.2004 tarihine kadar sözleşmede yazılı düzenlemeye göre ... için yıllık %21 oranı üzerinden, diğer davalılar için yıllık %27 oranı üzerinden, 03.03.2004 tarihinden ıslah tarihine kadar ise talep gibi yıllık %4.7385 temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, faize gider vergisinin de dahil olduğu gerekçesiyle M.... yönünden 1.920.917,57 EURO asıl alacak ve 1.008.614,50 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.929.532,07 EURO"nun tahsiline, diğer davalılar yönünden ise 1.890.525,98 EURO asıl alacak ve 1.232.341,33 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.122.867,31 EURO"nun, belirtilen asıl alacak miktarlarına 16.12.2005 tarihinden sonrası için talep gibi yıllık %4,7385 oranında temerrüt faizi işletilerek davalılardan tahsiline, birleşen 9.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2004/788 Esas ve birleşen 11.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/40 Esas sayılı dosyalarındaki davalar yönünden karar kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasın yer olmadığına dair tesis edilen karar, davacı-birleşen davanın davalısı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır.
Davacı-birleşen davanın davalısı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı-birleşen davanın davalısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK.nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiç birisini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2- Asıl dava, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyalarak yazılı şekilde bilirkişi raporuna kısmen itibar edilerek karar verilmiştir. Ancak, bozmaya uyulmasına rağmen gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında da belirtildiği üzere, borcun ödenmesine ilişkin olarak davacı-birleşen davanın davalısı ile asıl borçlu arasındaki protokole uyulmadığı sabit olup, davacı-birleşen davanın davalısının sözleşme hükümlerine göre alacağını talep etmesine engel bir hal bulunmamaktadır. O halde, davacı alacağının sözleşme hükümleri ile talebine göre belirlenmesi gerekmektedir. Gider Vergileri Kanunun 28. maddesi hükmü uyarınca, banka ve sigorta şirketlerinin 10.06.1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir. BSMV olarak anılan bu tür vergilerden kural olarak kazanç sağlayan bankalar sorumludur. Ancak, sözleşme ile ödenecek bu vergiden dolayı kredi kullananın sorumlu olacağının kararlaştırılması mümkündür. Somut uyuşmazlıkta da kredi sözleşmesinin 10/7. maddesinde bu tür vergilerden dolayı kredi kullanan müşterinin sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır. Öte yandan, davacı-birleşen davanın davalısı vekili gerek dava gerekse ıslah dilekçesinde temerrüt faizi ve fer"ileriyle birlikte alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. BSMV de faizin fer"isi niteliğinde bir alacaktır. Davacı-birleşen davanın davalısı alacağının taraflar arasındaki kredi sözleşmesine göre belirlenmesi gerekli olup, vergi alacağının da sözleşme kapsamında değerlendirilmesi zorunludur.
Bu durum karşısında, davacı-birleşen davanın davalısı alacağının hesaplanmasında BSMV kalem alacağının da dikkate alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için kararın davacı-birleşen davanın davalısı yararına bozulması gerekirken yazılı şekilde onanmış olduğundan, davacı-birleşen davanın davalısı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.02.2014 Tarih, 2013/11929 Esas- 2014/2232 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-birleşen davanın davalısı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen davanın davalısı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.02.2014 Tarih, 2013/11929 Esas-2014/2232 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı-birleşen davanın davalısı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin ve temyiz ilam harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.