
Esas No: 2017/10305
Karar No: 2018/8429
Karar Tarihi: 22.11.2018
Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10305 Esas 2018/8429 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan, TCK"nın 207/1, 43 ve 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 157/1, 43, 52 ve 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın, olay tarihlerinde tanık Remzi"ye ait Ltd. Şti isimli Avea bayiisinde çalıştığı, tespit edilemeyen bir şekilde ele geçirdiği katılan ..."e ait nüfus cüzdanı fotokopisi kullanarak 5 ayrı telefon hattına ilişkin abonelik sözleşmeleri ve taahhütnamelerini doldurduğu, söz konusu belgelerin alt kısmını sahte imza ile tamamlandığı, hatların aktif edilerek kullanıma açıldığı, hatların kullanılması sonucu toplam 373,35 TL değerinde hizmetten faydalanıldığı, söz konusu hizmet bedelinin ödenmediği, katılan hakkında mağdurun tahsil girişimleri üzerine ve katılanın şikayeti sonucunda olayın ortaya çıktığı,bu surette sanığın özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm açısından; hükümden önce 10.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan, 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez"" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve sanığa önödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm açısından;
a- Sanığın eylemini nüfus idaresinin maddi varlığı olan kimlik kullanmak suretiyle gerçekleştirmesi karşısında; eyleminin TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek TCK"nın 157/1 maddesi gereğince cezalandırılması,
b- Sanığın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.