
Esas No: 2011/2100
Karar No: 2012/4470
Karar Tarihi: 20.03.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/2100 Esas 2012/4470 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 17/06/2008 gününde verilen dilekçe ile vekalet ücreti alacağının istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili duruşmasız olarak davacı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 20/03/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, vekalet ücreti alacağına ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, kararı taraflar temyiz etmişlerdir.
Davacı, dava dışı şirketin vekili olarak davalı şirkete karşı girişilen icra takibi ile bu takibe borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasından görev yaparken müvekkili şirketle arasındaki vekalet ilişkisinin sona ermesi nedeniyle müvekkiline karşı açtığı vekalet ücreti alacak davası devam ederken davalı ile müvekkili şirket arasında düzenlenen 01/09/2005 günlü protokol ile asıl alacakla birlikte davacının vekalet ücreti alacağının da ortadan kaldırıldığını bildirerek Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesi uyarınca davalının da müteselsilen sorumlu olduğunu iddia ederek vekalet ücretinin ödetilmesini istemiştir.
Davalı cevabında, davacının kendilerinden vekalet ücreti konusunda istemde bulunamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesi uyarınca her iki şirketin avukatlık ücretinin ödenmesinden müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına ve davacının ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/463-2005/67 sayılı kendi müvekkili şirkete karşı açtığı vekalet ücreti alacağı davasının dava dilekçesindeki beyanına göre davacı ile dava dışı Montaj Şirketi arasındaki vekalet ilişkisi 24/03/2004 günü itibariyle sona ermiştir. Dava dışı şirketin icra takibi ve itirazın iptali davası başka avukatlar vasıtasıyla davalıya karşı yürütülmekte iken 01/09/2005 günlü protokol ile her iki şirket aralarındaki asıl alacak ve yargılama gideri ile vekalet ücretleri konusunda anlaşmışlar, karşılıklı vekalet ücreti talep etmeyeceklerini bildirmişlerdir.
Avukatlık Kanunu’nun 172/3. maddesi uyarınca “ilk avukatın muvafakat etmemesi halinde, vekalet akti kendiliğinden sona erer. İş sahibi, muvafakat etmeyen avukata ücretin tamamını ödemekle yükümlüdür.”
Dava konusu olayda, davacının kendi müvekkili ile vekalet ilişkisi protokol düzenlendiği tarihten çok önce 24/03/2004 gününde sona erdiğine ve protokol 01/09/2005’de düzenlenmiş bulunduğuna göre Avukatlık Kanunu’nun 172/3. maddesi uyarınca davacı kendi iş sahibi olan müvekkilinden vekalet ücretinin tamamını isteyebilecek olup davalının bu durumda bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Şu durumda, davanın reddi gerekir. Anılan yön gözetilmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve davalıdan peşin alınan harcın istekleri halinde geri verilmesine
20/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.