MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığını ihlal etme
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak
Sanık hakkında Turhal Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.05.2006 tarih, 2006/180 sayılı iddianamesiyle yaralama ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kamu davası açıldığı, temyize gelmeyen suça sürüklenen çocuk ....hakkında ise Turhal Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.10.2006 tarih, 2006/337 sayılı iddianamesiyle katılan ...’a yönelik yaralama eylemi nedeniyle kamu davası açıldığı anlaşılmakla, davaların birleştirildiği ve yapılan yargılama sonucunda Turhal Sulh Ceza Mahkemesi’nin 10/09/2009 tarih 2006/252 Esas, 2009/267 sayılı kararıyla temyize gelmeyen suça sürüklenen çocuk.... ve sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu, ayrıca sanığın konut dokunulmazlığının ihlali eylemine ilişkin beraat kararı verildiği, katılanın temyizi üzerine de Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 2011/8224 Esas, 2012/45030 Karar sayılı ilamıyla konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen beraat hükmünün “Olay yeri tespit ve keşif tutanakları ile bilirkişi raporu içerikleri ile katılanın evinin kapısında ayak izi ve kırık bulunduğunun belirlenmesi, kovuşturma aşamasında soruşturma sırasında verdiği ifadeyi tekrarladığını bildiren.... “sanık ...’ın katılanın evinin kapısına tekme vurduğunu” ifade etmesi karşısında bu kanıtların neden kabul edilmediği yöntemine uygun bir biçimde tartışılıp reddedilmeden, kanıt yetersizliğinden atılı suçtan sanık hakkında beraat kararı verilmesi” şeklindeki gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece de bozma ilamına uyularak sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmişse de; sanığın aşamalardaki beyanında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, temyize gelmeyen sanık Mustafa Aydın’ın 03.04.2006 tarihli Turhal Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde “... abimin yaralandığını görünce sinirlendim, bu arada ... evine kaçıp kapıyı kapatmıştı. Ben tekme ile kapısına vurup kapıyı kırdım.” şeklinde anlatımda bulunduğu, kovuşturma aşamasında 07.05.2009 tarihli celsedeki beyanında da Turhal Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifadesinin doğru olduğunu belirttiği; tanık ....kolluktaki beyanında “... Kiraz bıçağı salladı ve evine girdi. Küçük oğlum olan Mustafa, Kiraz’ın kapısına bir tekme attı” şeklinde anlatımda bulunduğu, Turhal Cumhuriyet Başsavcılığındaki ve kovuşturma aşamasındaki beyanlarında da kolluktaki ifadesinin doğru olduğunu ifade etmesi karşısında, tüm anlatımların yöntemince irdelenmesi gerektiği gözetilmeden, delillerin değerlendirilmesine hata yapılarak, dosya içeriği ile uyumlu olmayan gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/11/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.