20. Hukuk Dairesi 2014/5963 E. , 2015/405 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı 2857201.99 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş; davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 82.58 m2 kısmının davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfi ile gösterilen 234.45 m2 kısmın ... İlçesi sınırları içerisinde kaldığından bu bölüm yönünden mahkemenin yetkisizliğine, (B) harfi ile gösterilen 39.24 m2 kısımın yolda kalması ve hakkında tutanak düzenlenmemesi nedeniyle bu kısım yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/09/2010 gün 2010/7671 - 10760 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle (A) ile gösterilen bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesine uygun olarak araştırma yapılmamış, ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği, bitki örtüsü ve toprak yapısı ile ilgili rapor alınmamış, davacı tarafın zilyetlik tanıkları dinlenmediği gibi, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tutanak bilirkişi beyanları arasında çelişki oluştuğu halde 3402 sayılı Kanunun 30/1. maddesi gereğince tutanak bilirkişileri tanık sıfatıyla çağrılıp çelişki giderilmemiştir. Ayrıca, taşınmazın kuzey tarafından geçen yoldan sonra gelen taşınmazlara kadastro sırasında ne gibi işlem yapıldığı araştırılmamış, bu yerlere ilişkin kadastro tutanakları dosyaya getirilerek bu yerler orman olarak tespit görmüş ise çekişmeli taşınmazın orman içi açıklığı olacağı ve zilyetlikle kazanılamayacağı konusu üzerinde durulmamıştır.
Bu nedenle; mahkemece taşınmazın kuzey tarafından geçen yoldan sonra gelen taşınmazlara ilişkin kadastro paftası ve kadastro tutanak örnekleri getirtilerek öncelikle orman olarak tespit görüp görmedikleri belirlenmeli, orman olarak tespit görmüşlerse dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. ve Orman Kadastrosunun Uygulaması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddeleri kapsamında orman içi açıklık sayılacağı ve zilyetlikle kazanılamayacağından başkaca bir işlem yapılmadan davanın reddine karar verilmeli; belirtilen yerler orman olarak tespit görmemiş ise bu kez mahkemece zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılmalı; yapılacak keşifte ziraat mühendisinden, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı yolunda rapor alınmalı; taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak saptanmalı, yerel bilirkişi ve tutanak bilirkişi beyanları arasındaki çelişki giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi, tutanak bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu resmî belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılmalıdır." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kısmen kabulü ile, 101 ada 1 parselin (A) harfi ile gösterilen 82,58 m² kısmının davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye kısmının tespit gibi tesciline, (C) harfi ile gösterilen 234,45 m² kısmın ... İlçesi, ... Köyü 102 ada 1 parsel içinde kaldığı anlaşılmakla, bu yer yönünden talebin reddine, (B) harfi ile gösterilen 39,24 m² kısım paftasında yol olarak sınırlandırıldığından bu yer yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili ve Hazine tarafından temyiz edilmekle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 31/12/2012 gün ve 2011/13233 - 722 sayılı düzelterek onama kararında özetle; [İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava konusu taşınmazın (C) harfi ile gösterilen 234,45 m² kısmının ... İlçesi sınırlarında kaldığı anlaşıldığına göre hükümde 3 numaralı bentte “Ekli fen bilirkişi krokisinde (C) harfi ile gösterilen 234,45 m2 kısmın ... İlçesi, ... Köyü 102 ada 1 parsel içinde kaldığı anlaşılmakla, bu yer yönünden talebin reddine” denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan 3. bent kaldırılarak, bunun yerine, “Ekli fen bilirkişi krokisinde (C) harfi ile gösterilen 234,45 m2 kısmın ... İlçesi, ... Köyü 102 ada 1 sayılı parsel içinde kaldığı anlaşılmakla, ... Kadastro Mahkemesinin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde, dosyanın bu kısım yönü ile ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine] denilmiştir.
Düzeltilerek onama kararından sonra ... Adliyesinin kapanarak ... Adliyesi ile birleştirilmesi üzerine, aynı mahkemece yargılamaya devam olunarak, davanın kabulüne, 28/03/2/14 tarihli krokide (C) harfi ile işaretli 234,45 m2"lik taşınmazın 102 ada 1 sayılı parselden ifrazı ile birliğin son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine (orman kadastrosuna) itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman olarak tespit edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre, temyize konu 102 ada 1 sayılı parselin (C) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu, kuzeyde yoldan sonra gelen tarım alanlarıyla bütünlük halinde olduğu saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/01/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.