2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/5648 Esas 2018/2659 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5648
Karar No: 2018/2659
Karar Tarihi: 12.03.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/5648 Esas 2018/2659 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, borçlu şirketin iflasının ertelenmesine ilişkin yapılan takiplerin durdurulmasına karar verildiğini belirtmiştir. Şikayetçilerin bu durumda icra takipleri yapamayacaklarından ödeme emrinin geçersiz olduğu sonucuna varılmıştır. Sanığın beraat etmesi gerektiği ancak mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Bu nedenle hükümler bozulmuştur ve dosya mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesi (suçta özel etkin pişmanlık hükmü)
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/2. maddesi (aynı suçun birden fazla kişiye karşı işlenmesi durumunda ceza artırımı)
19. Ceza Dairesi         2016/5648 E.  ,  2018/2659 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Borçlu şirket tarafından iflasın ertelenmesine ilişkin İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/300 Esas sayılı dosyasında 21/05/2013 tarihli ara kararı ile "yapılan ve yapılacak tüm takiplerin durdurulmasına" şeklinde karar verildiği, ilgili dosyada 29/05/2014 tarihinde davanın reddine karar verildiği ve kararın 04/08/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış olup, şikayetçilerin yapmış olduğu icra takiplerinde ödeme emirlerinin 21/05/2013 tarihli ara kararından sonra 04/07/2013 ve 10/12/2013 tarihlerinde tebliğ edildiği, yapılan ve yapılacak takiplerin durdurulmasına tedbiren karar verilmesi nedeniyle duran takiplerde icra takip işlemi yapılamayacak olması karşısında, ödeme emri tebliğinin geçersiz olduğu anlaşılmakla şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43. maddesinin ikinci fıkrasında aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda bir cezaya hükmedileceğinin ancak bu cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar arttırılacağının öngörülmesi cihetiyle, sanıkların üzerlerine atılı suçtan haklarında birden fazla şikayetin bulunması halinde tayin olunacak cezanın TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca arttırılması gerekeceği düşünülmeyip, sanıkların eylemleri ile birden fazla müştekinin mağduriyetine neden oldukları kabul edilerek bu gerekçe ile yazılı şekilde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
    2- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanıklar hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.