19. Ceza Dairesi 2016/5648 E. , 2018/2659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Borçlu şirket tarafından iflasın ertelenmesine ilişkin İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/300 Esas sayılı dosyasında 21/05/2013 tarihli ara kararı ile "yapılan ve yapılacak tüm takiplerin durdurulmasına" şeklinde karar verildiği, ilgili dosyada 29/05/2014 tarihinde davanın reddine karar verildiği ve kararın 04/08/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış olup, şikayetçilerin yapmış olduğu icra takiplerinde ödeme emirlerinin 21/05/2013 tarihli ara kararından sonra 04/07/2013 ve 10/12/2013 tarihlerinde tebliğ edildiği, yapılan ve yapılacak takiplerin durdurulmasına tedbiren karar verilmesi nedeniyle duran takiplerde icra takip işlemi yapılamayacak olması karşısında, ödeme emri tebliğinin geçersiz olduğu anlaşılmakla şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43. maddesinin ikinci fıkrasında aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda bir cezaya hükmedileceğinin ancak bu cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar arttırılacağının öngörülmesi cihetiyle, sanıkların üzerlerine atılı suçtan haklarında birden fazla şikayetin bulunması halinde tayin olunacak cezanın TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca arttırılması gerekeceği düşünülmeyip, sanıkların eylemleri ile birden fazla müştekinin mağduriyetine neden oldukları kabul edilerek bu gerekçe ile yazılı şekilde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
2- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanıklar hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.