20. Hukuk Dairesi 2014/7764 E. , 2015/404 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ile Orman ve Su İşleri Bakanlığını temsilen Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili 14/05/2012 tarihli dava dilekçesiyle; ... İli, ... İlçesi, ... Köyünün orman kadastrosunun 3116 sayılı Kanuna göre 1949 yılında yapılıp kesinleştiğini, aynı köyde daha sonra 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve evvelce yapılmış orman sınırlamasının aplikasyonunun 20.06.1979; 2896 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulamasının 06.07.1986 tarihinde kesinleştiğini, çekişmeli 130 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi ile kullanıcısı Mehmet oğlu ... olarak belirtilerek tarla vasfıyla Hazine adına tespit gördüğünü, ancak, eylemli orman olduğunu belirterek, kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, kullanıcı şerhinin terkinine karar verilmesini talep etmiş, 15/01/2013 tarihli ıslah dilekçesiyle "130 ada 9 parsel" olarak açtıkları davalarını "130 ada 13 parsel" sayılı 132 m2 yüzölçümlü kullanıcı şerhi bulunmayan taşınmaz için devam ettirmek istediklerini belirtmiştir.
Birleşen 2013/141 sayılı dosyada 14/05/2012 tarihli dava dilekçesiyle davacı ... Yönetimi vekili, davalı ..."a karşı açtığı davada özetle; 130 ada 7 parsel sayılı 3236,13 m2 yüzölçümlü taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile; eylemli orman olan taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline, ayrıca davalı Kerim oğlu ... adına yazılan kullanıcı şerhinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 130 ada 9 sayılı parsel olarak davayı ıslah etmiştir.
2012/117 sayılı birleşen dosyanın 14/05/2012 tarihli dava dilekçesinde davacı Hazine vekili, davalı ..."ya karşı açtığı davada özetle; 130 ada 9 sayılı parsel 1.483,57 m2 yüzölçümlü taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek, tespitin iptalini dava etmiştir.
Birleşen 2012/118 sayılı dosyanın 14/05/2012 tarihli dava dilekçesinde davacı Hazine vekili, ..."a karşı açtığı davada özetle 130 ada 7 parsel sayılı 3236,13 m2 yüzölçümlü taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek, tespitin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, Orman Yönetimi ve Hazinenin davalarının kabulü ile,
139 ada 9 (130 ada 9 olacak) parsele ilişkin kadastro tespitinin iptaline, 1483,57 m2 orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tapuya tesciline,
130 ada 13 sayılı parsele ilişkin kadastro tespitinin iptaline, 132,00 m2 orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tapuya tesciline,
130 ada 7 sayılı parsele ilişkin kadastro tespitinin iptaline, 3236,13 m2, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman dışına çıkarılmıştır" belirtmesi yapılarak tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ile davalı ... ve Su İşleri Bakanlığını temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun 5831 sayılı Kanunla değişik Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Yörede 3116 sayılı Kanuna göre 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 20.06.1979 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve evvelce yapılmış orman sınırlamasının aplikasyonu, 06.07.1986 tarihinde kesinleş en 2896 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 14/04/2012 - 14/05/2012 tarihleri arasında ilân edilen 5831 sayılı Kanunla değişik Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli 130 ada 9 ve 13 parsel sayılı taşınmazların taşlık, kayalık ve eylemli orman durumunda olduğu, 7 sayılı parselde ise 8-12 yaşlarında zeytin ağaçları olduğu, ancak, davalı gerçek kişilerin kullanımının bulunmadığı belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 9 parsel sayılı taşınmazın tutanağının beyanlar hanesinde yazılı ... lehine kullanım şerhinin silinmesi gerektiği, ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169. maddesi hükmü karşısında, ormanlar üzerine herhangi bir şerh konulamayacağı halde mahkemece şerhin silinmesi yönünde karar verilmemesi ve çekişmeli 130 ada 9 sayılı parsel yerine "139 ada 9 sayılı parsel" yazılmış olması doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 1. bendinin 1. ve 2. paragrafında yazılı "139 ada 9" parsel yerine; "130 ada 9" parsel yazılması; 1. bendin sonuna “130 ada 9 sayılı parselin tutanağının beyanlar hanesinde davalı ... lehine konulan kullanım şerhinin silinmesine” ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.MK.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.