3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/3393 Karar No: 2013/4051 Karar Tarihi: 11.03.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/3393 Esas 2013/4051 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/3393 E. , 2013/4051 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; davalının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 09.08.2006 tarihinde evlenip; 12.07.2012 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları; boşanma ilamı ile birlikte davalı kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacının boşanma ilamının kesinleşmesinden 2 ay sonra eldeki davayı açarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istediği; davalı kadının hava limanında çalıştığı, aylık net 932,00 TL geliri bulunduğu; davacının ise astsubay olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu"nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması ya da azaltılmasına da karar verilebilir. Kural olarak asgari ücret düzeyinde sürekli ve güvenceli bir gelire sahip olunması yoksulluğu ortadan kaldırmaz. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında da "asgari ücretle çalışılması" yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, kaldırma talebi, azaltma talebini de içermekte olup, bu durum nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda davalı kadının, aldığı aylık 300,00 TL nafaka ile günümüz ekonomik koşullarında geçinmesi mümkün görünmediğine göre, işe girip çalışması zorunluluk arz etmektedir. Davalının çalışarak elde ettiği 932,00 TL kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir.
O halde mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, gelirinin yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp, indirmeye karar verilmesi gerektiği gözetilerek hakkaniyet ölçüsünde nafakanın indirilmesine karar vermesi gerekirken yazılı ve yanılgılı gerekçelerle nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.