12. Ceza Dairesi 2016/4156 E. , 2016/9236 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/a, TCK"nın 52/2-4, 53/1, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İzmir 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 01.07.1988 tarih, 426 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen ve koruma grubu 2 olarak belirlenen İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, Turan mahallesi, 1595 sokak, 2059 ada, 6 sayılı parsel, No: 61 de yer alan binanın, malikleri tarafından sanığın yetkilisi olduğu şirkete kiralandığı, Bayraklı Belediyesi görevlilerince olay yerinde yapılan inceleme ile bu parselin güneyinde kalan, devletin hüküm ve tasarrufundaki sahil kesiminde zemine izinsiz beton dökülüp, üzerine ahşap platform yapıldığının tespit edildiği, bu tespitler üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, 09.07.2010 tarihli Bayraklı Belediyesi görevlilerince düzenlenen zabıt ve rapor tutanağından, İzmir 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 26.05.2011 tarih ve 5952 sayılı yazısından, 27.10.2011 tarihli keşfe iştirak eden mimar ile fen bilirkişilerince düzenlenen rapordan ve Dairemizin 25.06.2014 tarih, 2013/13046 esas, 2014/15757 sayılı bozma ilamı sonrası mimar ve fen bilirkişilerinden alınan 11.09.2015 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere, izin alınmadan beton dökülerek fiziki ve inşai müdahalede bulunulan alanın, korunması gerekli taşınmaz binanın bulunduğu parsel dışında kaldığı, ancak tescilli binanın komşuluğunda bulunması nedeniyle, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu"nun 05.11.1999 tarih, 664 sayılı kararı gereğince, inşai ve fiziki müdahalede bulunulan bu yerin, tescilli binanın koruma alanı içerisinde bulunduğu, bu nedenle bu alanda yapılacak fiziki ve inşai müdahale niteliğindeki uygulamaların izne tabi olduğu ve davaya konu uygulama için ilgili birimlerden alınmış bir iznin bulunmadığı, tüm dosya kapsamından eylemleri fiziki ve inşai müdahale niteliğinde olan sanığın, üzerine atılı suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesinde bir aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ve beraatlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hakkındaki mahkumiyet kararının gerekçesinde eyleminin fiziki ve inşai müdahale niteliğinde olduğu kabul edilen sanığın, koruma alanı içerisinde bulunan yere izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunmak şeklindeki sabit olan eylemlerinin, 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/b. maddesi ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-2. cümlesine temas eden suçu oluşturduğu, her ne kadar yasa düzenlemesinde ceza miktarları aynı olsa da, sanığın karar tarihinde yürürlükte bulunan 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-2. cümlesi uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/a. maddesi ile mahkumiyet hükmünün kurulması,
2-Sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınan Karşıyaka 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 24.06.2009 tarihli, 2007/1355 - 2009/918 sayılı ilamı ile sanığa verilmiş 2000 TL adli para cezasının, 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK 305. maddesi uyarınca kesin nitelikte olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
3-Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık hakkında hükmün birinci paragrafındaki “2863 sayılı Kanunun 65/a maddesi gereğince” ibaresinin çıkartılarak, yerine “6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-2.cümlesi uyarınca” ibaresinin eklenmesi, yine tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasının sekizinci paragrafının hükümden çıkartılması, ayrıca TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasının 6. paragrafının hükümden çıkartılarak yerlerine, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun"un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun"un 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK"nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 - 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesine,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün, isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.