10. Hukuk Dairesi 2014/22999 E. , 2016/2723 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyizi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 11.01.2008 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş görmezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerden oluşan Kurum zararının tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
506 sayılı Kanunun kusur sorumluluğunu esas alan 26. maddesine dayanan rücû davalarında, kusurun belirlenmesinde, zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı açısından uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir.
Dosya kapsamına göre, davalıya ait yeraltı kömür ocağında, boş vagonları kantardan çıkan vagonlara bağlamak için kanca takılması sonrası, vagonu hareket ettiren halat düğmesine basılmasıyla, gerilmiş halatın kopması ve sigortalının sol bacak diz kapağı altına çarpması şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olay hakkında, işbu dosyada alınan bilirkişi raporunda olayın % 60 davalı kusuru, %40 kazalı kusuru ile gerçekleştiği sonucuna varılmış, ancak Mahkemece, temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen tazminat dosyasında davalı işvereni %100 oranında kusurlu bulan kusur raporu hükme esas alınmıştır.
Aynı olay nedeniyle tarafların kusur oran ve aidiyetleri bakımından çelişkili kararların verilmesi olasılığının ortadan kalkması, hak ve adalet kurallarına aykırı bir sonuç ortaya çıkmaması, yargıya olan güvenin sarsılmaması gerekçeleri ile tazminat dosyasının akibetinin belirlenmesi gerekmekte ise de, rücû davalarının, sigortalının alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçların, rücu davasında bağlayıcı nitelikte bulunmamakla birlikte; 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesi çerçevesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi hâlinde, güçlü delil olarak kabul edilebilmekte olduğu (Hukuk Genel Kurulu 17.01.2010 tarih ...../....-..... Esas, ...../..... Karar sayılı Kararı) gözetilmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar gözetildiğinde, anılan kusur raporları arasındaki çelişkiyi giderecek nitelikte yeniden kusur raporu alınması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.