11. Hukuk Dairesi 2014/13375 E. , 2014/20120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... (Kapatılan) 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/05/2014 tarih ve 2014/20-2014/127 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 10.02.2009 tarihli protokol uyarınca bireysel satış personeli olarak işe başladığını, haklı bir sebep göstermeden de 24.07.2009 tarihinde işten ayrıldığını, davalı ile imzalanan protokolün 3 ve 12. maddesi uyarınca davacıya aracılık ettiği poliçeler üzerinden toplam 3.948,00 TL prim ve komisyon ödendiğini, davacının işten ayrılmasından kısa bir süre sonra aracılık ettiği 64 poliçeden 42 adedinin iptal edildiğini, davalının iptal edilen poliçeler nedeniyle ödenen prim ve komisyon tutarı olan 1.987,00 TL haksız kazanç sağladığını, davalının protokolün 13/c. Maddesinde düzenlenen rekabet yasağına da aykırı davranarak müvekkilinin işyerinden ayrılmasından kısa bir süre sonra aynı sektörde faaliyet gösteren başka bir sigorta aracılık hizmeti şirketinde işe başladığını, protokolün 13/c maddesi uyarınca davalının işten ayrılmadan önceki son ücreti 1.350,00 TL’nin 24 katı 34.400 TL cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek, 1.987,00 TL prim-komisyon ve 34.400,00 TL cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının işyerinden hasta olan annesine bakmak için çıkmak zorunda kaldığını, bu süreçte eşinden ayrılması nedeniyle de çalışmak zorunda olduğu için başka bir işe girdiğini, iptal edilen poliçelerle ilgisinin bulunmadığını, talep edin tazminatların haksız ve fahiş olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı davacının işyerinden ayrıldıktan sonra 3 aylık süre dolmadan aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir işyerinde işe başlamış ise de davalının ailevi ve özel sebeplerle işten ayrıldığı, hayatını iadem ettirebilmesi için başka bir işte çalışması zorunluluğunun bulunduğu, bu konuda çalışmasının kısıtlanmayacağı, taraflar arasındaki protokolün davalının işten ayrılmasından sonra aynı iş kolunda başka bir işyerinde çalışma yasağına ilişkin hükmün rekabet yasağı kapsamında değerlendirilmesi için bu süresinin davalının hayatını zorlaştırmayacak makul süre olması gerektiği, cezai şart olarak değerlendirilmesi halinde de aynı şekilde davacıyı da yükümlülük altına sokan hüküm bulunması gerektiği, bu konuda sözleşmede karşılıklılık bulunmadığı, davalının işinden ayrılmasından sonra gerçekleşen poliçe iptallerinde ise davalının rolünün bulunduğunun kanıtlanamadığı, poliçe iptallerinden dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.