Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/7013 Esas 2014/8899 Karar Sayılı İlamı

Tebliğname No : 2 - 2012/40889
MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/09/2011
NUMARASI : 2011/1006 (E) ve 2011/809 (K)
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede gerçek suç tarihi 27/08/2010 olmasına karşın hükümde 01/01/2010 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde değerlendirildiğinden bozma nedeni yapılmamış ve başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, suça konu hattın kendisi adına kayıtlı olduğunu fakat 2008 yılından beri eşi N.. Ç.. tarafından kullanıldığını savunması karşısında, adı geçen şahsın açık adresinin tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Müştekinin aşamalardaki anlatımlarında hattın kızı E.B.. tarafından kullanıldığını belirtmesi karşısında, mağdur E.B.. ayırt etme gücüne sahip ise şikayet hakkını kendisinin kullanabileceği gözetilerek, şikayet tarihinde ayırt etme gücüne sahip olup olmadığı konusunda usulünce rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Kabule göre de; koşulları bulunmasına karşın TCK"nın 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık H.. A.. ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Cumhuriyet Savcısının temyizinin sanık lehine olması ve aleyhe temyiz bulunmaması ./..
karşısında; sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması ve 1412 sayılı CYY’nin 326/son maddesinin gözetilmesi yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Çünkü TCY’nin 58. maddesinin uygulanması ve sonra CYY’nin 326/son maddesinin gözetilmesi, tekerrür hükmünün hiç uygulanmaması demek olacağından, bu noktadan eleştiri ile yetinilmesi yerine bozma kararı verilmesine ilişkin çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.