Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8026
Karar No: 2015/392

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8026 Esas 2015/392 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8026 E.  ,  2015/392 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... Yönetimi 20.04.2012 günlü dilekçesiyle, tapuda davalı adına kayıtlı ... İlçesi,... Köyü 463 sayılı parselin ekli krokide gösterilen 884 m² bölümün eski tarihli haritalarda orman olarak nitelendirildiği iddiasıyla, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini ve davalının elatmasının önlenmesini istemiş,...Asliye Hukuk Mahkemesi"nce 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde öngörülen altı aylık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz davası olduğu, davada mahkemenin görevli olmadığı, kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine ilişkin kararının kesinleşmesiyle, dava dosyası kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Kadastro mahkemesince, davanın, askı ilân süresinden sonra açılan tapu iptal tescil davası olduğu gerekçesi ile, davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/12/2011 gün 2011/16515 E. - 16018 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Orman Yönetiminin istemince yargı yerinin belirlenmesi değil, yerel mahkeme kararının temyiz incelemesinin yapılarak kararın bozulması istemi, başka deyişle temyiz dilekçesi olarak kabulü gereklidir.
    Orman Yönetimi, çekişmeli parselin 884 m2 yüzölçümündeki bölümünün eski tarihli memleket haritasında orman olarak nitelendirilen ve orman sayılan yerlerden olduğunun saptandığını ileri sürerek, parselin tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini, davalının elatmasının önlenmesini istemiş; yörede 132 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasının ilân edildiği 31.01.2012 tarihinden sonra altı aylık askı süresi içinde dava açmıştır.
    Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmelidir.
    Çekişmeli parselin genel arazi kadastro tesbitinin kesinleştiği 10.02.1984 tarihinden çok sonra açılan tapu iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi davasında genel mahkeme görevlidir.
    Orman Yönetimince orman kadastrosunun sonuçlarının askı suretiyle ilân süresi içinde, parselin tamamının orman olarak tescili istenip, çekişmeli parselin oman kadastrosunda ne gibi bir işleme tâbi tutulduğu belirlenmediğinden, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası olup olmadığı anlaşılamamaktır. Şöyle ki; parselin tamamının orman olarak tescili istendiğine göre, bir bölümünün bile orman kadastrosu sınırları dışında bırakılmış olması halinde dava askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz olarak nitelendirilmelidir. Ancak, parselin tamamının orman olarak sınırlandırıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin, çekişmeli parselin tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi, orman kadastrosuna itiraz davası olarak nitelendirilemez.
    O halde, mahkemece; eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, çekişmeli parselin komşuları ve tarafların diğer delilleri sorulup ilgili yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen...(Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli parsel ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle parselin öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli,
    Oluşacak sonuca göre, çekişmeli parselin tamamı ya da bir kısmının orman sınırları dışında bırakıldığı belirlendiği takdirde, bu bölümlere ilişkin davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası olduğu düşünülerek, bu bölümlerle ilgili davada esasa ilişkin hüküm kurulmalı, askı süresinden sonra açılan tapu iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi davasında ise, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmelidir." denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, 463 sayılı parsel numaralı taşınmazın 15/5/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 12509,66 m2"lik ve (C) harfi ile gösterilen 3016,27 m2"lik kısımlar açısından davanın reddine, (B) harfi ile gösterilen 869,96 m2"lik kısım yönünden mahkemelerinin görevsizliği nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz, tapu iptal ve tescil ve müdahalenin men"i istemlerine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 11/01/1984 - 09/02/1984 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu ve 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 31/01/2012 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
    1) Davacı ... Yönetiminin çekişmeli 463 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen kısmına yönelik temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 463 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen kısmının orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2) Davacı ... Yönetiminin çekişmeli 463 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen kısmına yönelik temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli 463 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen kısmının orman kadastro sınırları içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, davacı ... Yönetiminin orman tahdidi içinde kalan yere yönelik olarak tahdide itiraz davası açmakta hukukî yararı bulunmadığı ve mahkemece bu bölüm hakkında görevsizliğe karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, 463 parselin (B) harfi ile gösterilen kısmına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3) Davacı ... Yönetiminin çekişmeli 463 parselin (C) harfi ile gösterilen kısmına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki: usûlüne uygun olarak yapılan araştırmada, çekişmeli 463 sayılı parselin (C) harfi ile gösterilen kısmının orman tahdidi içinde kaldığı, öncesinin orman olduğu ve yapılan 2/B çalışması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı belirlendiğine göre, mahkemece bu bölüm açısından Orman Yönetimi"nin davasının kesinleşmeyen 2/B işlemine itiraza da dönüşeceği gözönüne alınarak, çekişmeli (C) harfi ile gösterilen kısmının 31/12/1981 tarihinden önce orman vasfını kaybedip kaybetmediğinin araştırılmamış olması ve Hazinenin davaya dahil edilmemesi doğru görülmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    6831 sayılı Kanunun değişik 2/B maddesi ile (bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin orman rejimi dışına çıkartılacağı) hükmünün bulunduğu, bundan doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybının anlaşılması gerektiği, her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, bina ya da eklentilerini inşa etmesi, erozyona sebep olacak biçimde araziyi teraslaması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi veya 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince hiçbir zaman kişiler adına tapuya tescil edilemeyecek ve özel mülke konu olamayacak orman içi açıklığı niteliğinde olan yerlerin insan eliyle ve zorlama yöntemlerle niteliğinin yitirilmesi kanun maddesinde anlatılan bilim ve fen bakımından nitelik kaybı olmayıp, zorla ve ormanın tahribi sonucu niteliğinin kaybettirilmesidir. Bu yöntem, toprak erozyonu, ormanların ortadan kalkması, doğanın ve çevrenin bozulup yok olması sonuçlarını doğurur.
    Yasada tanımlanan (....bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetme...) kavramında bu tür olaylar amaçlanmamıştır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinin başka türlü yorumu, ormanların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribine ve yok edilmesine izin verdiği sonucuna ulaştırır ki, bu durum Anayasanın 169 ve 170. maddelerine aykırı olur. Suç teşkil edecek eylemlerle ve zorlama yolu ile ormanların niteliğinin kaybettirilmesi yasalarla korunamaz.
    O halde; yukarıda anlatılan eylemler sonucu ormanların yok edilmesinin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini gözönünde bulundurularak, dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazın hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek bu olguları tartışması ve taşınmazın hangi maddî ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını raporunda açıklaması gerekir.
    Bu nedenle, mahkemece öncelikle Hazine ilgisi yönünden davaya dahil edilmeli, bundan sonra 1980 yıllara ait hava fotoğrafı ve memleket haritası bulundukları yerlerden getirtilerek önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek iki orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazın 31.12.1981 yılından önce bilim ve fen bakımından tam olarak orman niteliğini yitirip yitirmediği yukarıda yazılı koşullar dikkate alınarak belirlenmeli, komşu taşınmazların tapudaki nitelikleri de gözönüne alınarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Ayrıca; Orman Yönetimince, çekişmeli 463 sayılı parselin bütününe yönelik tapu iptal ve tescil ve müdahalenin men"i taleplerinde de bulunulduğuna göre, orman kadastrosuna itiraz davalarında tapu iptal ve tescil ve müdahalenin men"i hükmü kurulamayacağından ve bu talepler hakkında karar vermeye genel mahkemeler görevli olduğundan, 463 sayılı parselin bütününe yönelik olarak tapu iptal ve tescil ve müdahalenin men"i talepleri yönünden görevsizlik kararı verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi"nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 463 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen kısmı yönünden usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi"nin 463 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen kısmı yönünden yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
    3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 463 sayılı parselin (C) harfi ile gösterilen kısmı yönünden BOZULMASINA 26/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi