23. Hukuk Dairesi 2013/4254 E. , 2013/6289 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller ... vekili ile ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren müvekkili şirketin ekonomik konjonktürden kaynaklanan darboğaz neticesinde borca batık hale geldiğini, sermaye artışı, alacakların tahsili, şirketin satış ve kârlılık durumuyla ilgili alınacak tedbirler ile borç ödeme kabiliyetini sağlayacak yeni projelerin hayata geçirilmesi suretiyle borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, borca batıklığın iflasın ertelenmesi davasının ön şartı olduğu, davacı şirketin ise borca batık durumda bulunmadığı ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 ve 115 inci maddeleri çerçevesinde dava şartının bulunmadığı, öte yandan davacı vekilinin davadan feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, müdahiller ... vekili ile ... vekili temyiz etmiştir.
Dava iflas bildirimini ve iflasın ertelenmesi talebini içermekte olup, davacı vekili (gerekli yetkiyi içeren vekaletnamesine dayanarak) davadan feragat etmiştir.
Mahkemece gerekçede feragate değinilmemiş; borca batıklığın dava şartı olduğu ve somut olayda bu şartın bulunmadığından bahisle ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 ve 115 inci maddeleri uyarınca davanın reddine dair görüş belirtildikten sonra, hüküm kısmına hem dava şartı yokluğundan ve hem de feragatten bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava şartı mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı veya yokluğu gerekli halleri ifade eder (KURU, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.II, .... b., ... 2001, s. 1343). Bu itibarla kural olarak maddi hukuka dayalı şartlar, medeni usûl hukuku bakımından dava şartı sayılmazlar ve bunların yokluğu davanın usûlden değil, esastan reddine karar verilmesi gerekliliğini doğurur.
İflas davasından feragat karardan sonra mümkün değilse de (İİK.m.165/II) iflasın ertelenmesi yargılaması sırasında davacının feragati; borca batıklık bildirimi (TTK.m.376) saklı kalmak kaydıyla erteleme talebinden vazgeçilmesi anlamındadır.
Somut olayda borca batıklığın bulunmadığı bilirkişi incelemesi ile tesbit edildiğine göre borca batıklığa dayalı iflas davasının esastan reddi gerekir; zira bu şartın sağlanmaması halinde erteleme talebinin asli koşulu bulunmamaktadır ve red kararı bu talebi de kapsar. Mevcut durumda davacının feragati bu nedenle hüküm ve sonuç doğurmaz.
Açıklanan durumda davanın esastan reddi gerekirken, hüküm kısmında feragatten de söz edilerek çelişki yaratacak şekilde red kararı verilmesi hukuka uygun değildir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği göz önüne alındığında kararın yukarıdaki eleştirilerle birlikte, HUMK"nın 438/VII uyarınca değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının (...) sayılı bendinde yer alan “Davacı tarafından iflas erteleme talebi ile açılan bu davada dava şartı olan borca batıklık unsurunun gerçekleşmediği ve davacı vekilinin de yeni bir inceleme talep etmeksizin mevcut dosya içeriğine göre davanın karara bağlanmasını talep ederek davadan feragat ettiği anlaşılmakla” sözcüklerinin çıkartılmasına, hükmün değiştirilen bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.