15. Hukuk Dairesi 2020/1033 E. , 2020/3253 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi ...Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :.... Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 24.11.2020 tarihinde yapılan duruşmaya davalı vekili Avukat ... geldi. Davacı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, tapudaki şerhin terkini, ödenen imar para cezasının rücuen tahsili ve maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı yüklenici tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davalı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki itirazlarının reddi yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispî esas üzerinden, işlemin nev"i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30"uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). Harçlar Kanunu 28. maddeye göre (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilam harcının 1/4"ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Bu kurallar ışığında somut olaya gelindiğinde; davacı dava dilekçesinde sözleşmenin geriye etkili feshini, tapudaki şerhin terkinini, 50.000,00 TL maddi zararlarının tazminini ve 318.686,00 TL’lik imar para cezası alacağına rücuen 50.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, davasını açarken maddi zarar ve imar cezası alacağı toplamı 100.000,00 TL üzerinden peşin harç yatırılmıştır. Mahkemece, 03.05.2018 tarihli ara kararın 3 nolu bendinde, sözleşme bedeli ve imar cezasına yönelik harcın tamamlanması konusunda davacı vekiline süre verilmiş olup verilen kesin süre içerisinde sadece imar cezasına yönelik harç üzerinden harcın tamamlandığı, sözleşme bedeli olan 3.000,00 TL üzerinden ¼ nispi peşin harç yatırılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca harç yatırılıncaya kadar dosyanın işlemden kaldırılması ve tamamlanıp yenilenmesi halinde yargılamaya devam edilmesi gerekirken sözleşme bedeli üzerinden harç tamamlanmadığı halde bu husus gözden kaçırılarak yargılama devam edilmesi doğru olmamıştır.
6100 sayılı HMK"da dava türlerine ilişkin kısımda yer verildiği üzere, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir (HMK 107/1). Kısmi davanın düzenlendiği HMK 109/1. maddeye göre talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir. Bir başka deyişle, kısmi dava, davacının aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağının veya hakkının tümünü değil bir kısmını talep ederek açtığı davadır.
Bu anlatımlar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; dava dilekçesinin sonuç bölümünün 1-c bendinde yüklenicinin projeye ve imara aykırı imalâtlar yapması nedeni ile arsa sahibi olan davacıya kesilen 318.686,00 TL imar para cezası alacağından rücuen 50.000,00 TL’nin tahsili talep edilmiştir. Davacının imar para cezası ile ilgili talebinin, dava dilekçesindeki açıklamalar ve davacının beyanlarına göre belirli olduğu ve alacağın bir kısmının ödetilmesi istendiğinden HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası olmayıp aynı kanunun 109. maddesinde düzenlenen kısmi dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Kısmi davada da talep ıslah yolu ile arttırılmadıkça mahkeme taleple bağlılık ilkesi gereğince talep edilen kısmi alacak miktarı ile bağlıdır. Mahkemenin 03.05.2018 tarihli ara kararına istinaden davacı tarafından tamamlama harcı yatırılmış ise de 6100 sayılı
HMK’nın 177/2. maddesi hükmünce ıslahı sözlü veya yazılı yapılması mümkün olup aynı madde gereğince ıslah talebi veya tutanak örneğinin karşı tarafa da bildirilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen davacı tarafça imar para cezasına ilişkin alacağın ıslah edildiğine dair dilekçe verilmediği gibi sözlü olarak da duruşma zaptına geçirilen tutanağı da bulunmamaktadır. 11.05.2018 tarihli harç tamamlama dilekçesi de davada talep edilen imar para cezası alacağının arttırıldığına dair beyan içermediğinden ıslah dilekçesi mahiyetinde değildir. Bu halde usulüne uygun ıslah yapılmadığından imar para cezası alacağı ile ilgili talep edilen miktar ile sınırlı olmak üzere karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu imar para cezası alacağının tamamına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün davalı yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 267,80 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine,
6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 17.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.