12. Ceza Dairesi 2015/3103 E. , 2016/9227 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında verilen beraat kararına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Anayasa Mahkemesi"nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı; 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin amacının ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, İzmir 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 20.03.1997 tarih, 6736 sayılı kararıyla belirlenen 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen bölge içerisinde yer alan ve tapu kaydında sanık ..."ın hissedarı olduğu İzmir ili, Seferihisar ilçesi, Sığacık mahallesi, Teos Antik Kenti sınırları
içerisinde bulunan,.. ada, ... sayılı parselde, Seferihisar Belediyesi görevlilerince yapılan denetimde, 2.90x6.80 metre genişliğinde, ahşap kütükler üzerine kurulu, temelsiz bir ahşap yapı yapıldığının tespit edildiği, bu tespitler üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 20.03.2014 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden inşaat mühendisi ve arkeolog bilirkişilerden alınan raporda, yapının temelsiz olması nedeni ile eylemin fiziki ve inşai müdahale sayılmayacağı belirtilmiş, yargılama neticesinde de bu rapor esas alınarak sanığın beraatine karar verilmiş ise de;
Davaya konu yer tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmayıp, 1. derece arkeolojik sit alanı kabul edilen bölge içerisinde yer aldığı, bu nedenle somut olayda sit alanı kabulü kararının ilgililerine tebliği zorunluluğundan bahsedilemeyeceği, sanığın bu yerin sit alanı kabul edilen bölge içerisinde yer aldığını bildiğinin kabul edilebilmesi için taşınmazın tapu kaydında koruma kararına ilişkin şerhin bulunmasının, şerh de yoksa koruma kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının yeterli olduğu, davaya konu taşınmazın tapu kaydında, taşınmazın arkeolojik sit alanı ilan edilmiş bölge içerisinde yer aldığına dair 04.01.2007 tarihinde konulmuş şerhin bulunduğu, ayrıca sanığın verdiği 11.07.2013 tarihli ifadesinde, bölgenin sit alanı olduğunu bildiğini beyan ettiği, böylece izinsiz uygulamanın yapıldığı yerin sit alanı ilan edilen bölge içerisinde yer aldığının sanık tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda, izinsiz yapılan yapının temelsiz olması nedeni ile eylemin fiziki ve inşai müdahale sayılmayacağı belirtilmiş ise de, dosya kapsamında bulunan olay yerine ait fotoğrafların incelenmesinden anlaşılacağı üzere, ahşap kütükler üzerine kurulu da olsa, çatısı bulunan ve tamamen bitirilmiş olan ahşap binanın, zemine sabit bir yapı olduğu, bir uygulamanın fiziki müdahale niteliğinde olup olmadığının belirlenmesinde, izinsiz uygulamanın kaldırılabilir nitelikte olmasının önem arz etmediği, önemli olan hususun izinsiz uygulamanın kaldırılıp kaldırılmadığının tespit edilmesi olduğu, tüm bu nedenlerle izinsiz uygulamanın fiziki müdahale niteliğinde olduğunun kabul edilmesi ve sanığın verdiği 15.01.2014 tarihli ifadesinde, davaya konu yapıyı oğlu olan ..."ın yaptırdığı beyanı karşısında, .... hakkında da 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan ek iddianamenin düzenlenmesinin sağlanarak, sorumluluğu tespit edilecek sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.