17. Hukuk Dairesi 2015/3253 E. , 2017/9419 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların karıştığı kazada, davalı ... tarafından trafik sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının oğlu..."in öldüğünü, davacının ölen oğlunun desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradığını, yapılan başvuru üzerine davalı ... tarafından ödeme yapılmışsa da ödenen bedelin gerçek zararın altında olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 10.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 20.05.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 35.469,26 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, kazada ölen davacı murisi için 9.182,40 TL. tazminat ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarını yerine getirdiklerini, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davacının kusuru ve zararı ispat etmesi gerektiğini, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı... Ltd. Şti. ve ... vekili, ölenin yaşı itibariyle davacıya destek olmasının mümkün olmadığını, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davalılar ... A.Ş, ... ve ...Ltd. Şti"nin 6.458,83 TL. ile sınırlı olmak üzere toplam 23.860,87 TL. tazminatın, davalılar ... ve ... Ltd. Şti. için ölüm tarihi olan 28.10.2010 tarihinden, ... A.Ş. yönünden dava tarihinden, davalı ...Ş. yönünden ise 14.02.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL"nin 28.10.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ... Ltd. Şti"den müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının tazminat alacağının hesaplanması için alınan ve davalı ..."nın sorumlu olduğu miktarın hesaplandığı 12.04.2013 tarihli bilirkişi kök raporuna ve 28.01.2014 tarihli ek rapora bu davalı tarafından itiraz edilmemiş olması, davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşması nedeniyle, davalı ...Ş. yönünden anılan rapora göre karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; esasen, zarar görene karşı müteselsilen zararın tamamından sorumlu olan davalılar için, 12.04.2013 tarihli hesap bilirkişi raporunda, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarına göre araç ilgililerinin sorumlu oldukları miktarların belirlenmiş olmasına; destek için yapılacak yetiştirme giderlerinden anne babanın birlikte sorumlu oldukları gözetildiğinde, davacı için tazminat hesabı yapılırken, yetiştirme gideri düşülmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin yakınının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının, ölüm olayı nedeniyle uğradığı destekten yoksun kalma zararının hesaplanması bakımından alınan 12.04.2013 tarihli hesap bilirkişi raporu ile davacının zararı saptanmış; bu rapor, tüm taraflara tebliğ edilmiş olup davalı ..."ya da 28.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı ... vekili tarafından sunulan dilekçede, kusur oranlarına itiraz ettikleri ve kusur durumunun kesinleşmesinden sonra maddi tazminat hesabına ilişkin itirazlarını bildirecekleri yönünde beyanda bulunulduğu; tazminatın hesap biçimi yönünden herhangi bir itiraz bildirilmediği görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "bilirkişi raporuna itiraz" başlıklı 281/1. maddesinde; "Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler" düzenlemesine yer verilmiştir. Usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde ise, karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı düşünülmelidir.
Bu durumda mahkemece; 12.04.2013 tarihli hesap bilirkişi raporu, itiraz etmemenin sonuçlarını hatırlatan ihtarlı davetiye ile kendisine tebliğ edilen davalı ...Ş. vekili tarafından rapora itiraz edilmediği, anılan kök rapordaki miktar yönünden davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmek suretiyle, kök rapora itiraz etmeyen bu davalı yönünden de kök rapordaki hesaplamalara göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, ek rapordaki miktara hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davaya konu edilen zarardan sorumluluğuna karar verilen davalı... Ltd. Şti"ye ait araç, rent a car işinde ticari amaçla kullanılan araç olduğundan, bu davalı yönünden temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacının murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murisin annesi olan davacı için 50.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi (818 sayılı BK"nun 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının oğlu olan murisinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ölene olan yakınlığı nedeniyle davacının duyacağı elemin derinliği, davacı murisinin kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmayışı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha ... manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.250,14 TL kalan harcın temyiz eden davalı ...
... AŞ"den alınmasına 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.