15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1642 Karar No: 2018/8400 Karar Tarihi: 22.11.2018
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/1642 Esas 2018/8400 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/1642 E. , 2018/8400 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 43/1, 62, 52/4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"nın 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında kanun yoluna başvuru süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması karşısında; sanık müdafiinin yedi günlük yasal süre geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın, bir arkadaşı vasıtasıyla tanıştığı katılan ile bir dönem arkadaşlık yapıp katılanda güven oluşturduktan sonra katılana, Suriye"de kendisine düşen 10 Milyon Euro miras payı olduğunu, bu mirası alabilmek için masraf olarak kullanmak üzere bir miktar paraya ihtiyacı olduğunu, Suriye"de bazı kişilere işini hallettirmek için rüşvet olarak para vermesi gerektiğini söyleyip, katılandan değişik tarihlerde banka havalesi ile toplam 73.753,25 TL, elden ise yine iki seferde toplam 25.000 TL aldığı anlaşılmakla; eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.