17. Hukuk Dairesi 2015/3351 E. , 2017/9418 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın husumete ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu tramvayın davacıya çarpmasıyla oluşan kazada, ağır biçimde yaralanan davacının çalışamadığını ve bakıma muhtaç hale geldiğini, tedavi gideri yapmak durumunda kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL. maddi ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... Ulaşım Hizm. A.Ş. vekili, davalının tramvay işletmeciliğini sözleşme ile aldığı tarihten önce gerçekleşen kaza nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olmadığını, istenen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davaya konu edilen olayda hiçbir kusuru olmadığını, davacının tramvay yoluna dikkatsiz biçimde girmesi nedeniyle kazanın oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı şirketin tramvay işletmeciliğini üstlendiği tarihten önce kazanın gerçekleşmiş olması nedeniyle davalının husumet ehliyetinin olmadığı; diğer davalı tramvay sürücüsünün ise kamu kurumu olan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı çalışanı olduğu ve kamu
görevinin yürütülmesi sırasında kazanın meydana geldiği, ..."nın 129/5. maddesi gereği kamu görevlisi hakkında adli yargıda dava açılamayacağından, davalının dava kapsamında husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın husumete ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sürücü ... hakkında, davalının olay tarihinde kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında ve kamu görevlisi sıfatıyla hizmet ifa ederken zarara sebep olduğundan davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, husumetten red kararı verilmiştir. Davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, davalı sürücü ... da haksız fiil faili konumunda olduğu ve sorumluluğunun temelini Borçlar Kanunu"nun haksız fiil hükümleri oluşturduğundan, bu davalı aleyhine ... hükümlerine göre müteselsil sorumlu olarak dava açılabileceği ve bu davada da adli yargının görevli olduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı olduğu şekilde husumetten red kararı verilmesi doğru değildir.
2-Davacı taraf, davalı ... Ulaşım Hizmetleri Petrol San. Tic. A.Ş"nin, davacıya çarpan tramvayın işletmecisi olduğu gerekçesiyle bu davalıya husumet yöneltmiştir. Mahkeme ise, tramvay işletmeciliğine ilişkin ihalenin, davalı tarafından 11.01.2013 tarihli sözleşme ile alındığı, davaya konu kaza bu tarihten önce gerçekleştiğinden davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar vermiştir. Davalı şirkete husumet düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi konusunda, davalının sunduğu sözleşme örneği yeterli görülmüş; bu sözleşmenin, davalı ile işi ihale eden belediye arasındaki ilk sözleşme olup olmadığı, davaya konu kaza tarihi itibariyle, tramvay işletmeciliğini kimin yaptığı konusunda herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda mahkemece; davaya konu kazanın gerçekleştiği 29.09.2012 tarihi itibariyle, davacıya çarpan tramvaya ilişkin hattın davalı tarafından işletilip işletilmediği ve eğer davalı tarafından işletilmiyorsa işleteninin kim olduğu hususları, işi ihale yoluyla devreden ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"ndan sorulmak suretiyle, davalıya husumet düşüp düşmeyeceğinin tespiti gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.