Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9924
Karar No: 2017/9413
Karar Tarihi: 23.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9924 Esas 2017/9413 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/9924 E.  ,  2017/9413 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.10.2017 Salı günü davacılar ve davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davacıların eşi/babası ..."in idaresindeki motorsiklete plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, davalıya yapılan başvuru üzerine 22.05.2014"te 121.258,00 TL. ödenmişse de yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 5.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 15.05.2015 tarihli artırım dilekçesiyle, toplam taleplerini 156.742,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu kaza nedeniyle davacılara 15.05.2014"te 111.258,00 TL. ödeyip ibraname aldıklarını ve sorumluluklarının son bulduğunu, kask takmayan desteğin müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı ... için 99.660,00 TL, ... için 21.482,00 TL, ... için 20.600,00 TL. ve ... için 15.000,00 TL. olmak üzere toplam 156.742,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 09.04.2014"ten işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    TBK"nun 53. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
    Dava dilekçesinde, desteğin beden gücüne dayalı olarak çalışıp 1.500,00- 2.000,00 TL. civarında gelir elde ettiği iddia edilmiştir. Hükme esas alınan 30.03.2015 havale tarihli aktüerya raporunda, dosyada desteğin gelirinin belirlenmesine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, dava dilekçesinde bildirilen aylık 1.500,00 TL. gelir esas alınıp desteğin asgari ücretin 1,77 katı gelir elde ettiği kabulü ile hesaplama yapılmış; mahkeme tarafından da bu rapordaki miktarlar hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin, desteğin gelirinin belirlenmesi konusunda araştırma yapmadan aldığı rapora göre karar vermesi, eksik incelemenin tezahürüdür.
    Bu durumda mahkemece; öncelikli olarak davacı tarafa desteğin beden gücüne dayalı olarak çalıştığı işin ne olduğu ve çalıştığı işyerinin vs. bildirilmesi için imkan tanınması; daha sonra, bildirilen işin nev"ine göre meslek odalarından emsal araştırması yapılması, desteğin çalıştığı işyerinden
    gelirine ilişkin belgelerin getirtilmesi, ..."dan desteğin hizmet döküm cetvelinin getirtilmesi, desteğin ölümünden önceki sosyal ekonomik durumu konusunda ilgili kolluk birimi vasıtasıyla araştırma yaptırılması; desteğin geliri bu suretle belirlendikten sonra (gelirin net biçimde saptanamaması halinde yasal asgari ücret üzerinden) tazminatın hesaplanması konusunda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı eş ..."nin rapor tarihindeki yaşı ile 18 yaşından küçük üç çocuğunun bulunması nedeniyle yapılacak indirimden sonra, % 25 evlenme ihtimali bulunduğu kabul edilerek, hesaplanan tazminattan bu oranda indirim yapıldığı görülmektedir.
    Vefat edenin bakımından yararlanan eşin yeniden evlenmesi veya fiili olarak bakım ihtiyacını karşılar biçimde birliktelik yaşaması halinde bakım ihtiyacının sona erdiği ve yitirilmiş destek ediminin yeni bir destek edimiyle karşılanmış olacağı dikkate alınarak hayatta kalan eşin desteklik süresi içerisinde yeniden evlenme ihtimalinin belirlenmesi gerekir. Bu bağlamda, eşin yaşı, 18 yaşından küçük çocuk sayısı, sağlığı, görünümü, ekonomik durumu gibi etkenler değerlendirilerek bu belirlemenin yapılması gerekir.
    Dairemiz"in yerleşmiş içtihatları gereği; evlenme ihtimali oranları belirlenirken, destek gören eşin kaza tarihindeki yaşına göre, AYİM Evlenme İhtimali Tablosu"ndaki belirlemelerin esas alınması gerekmektedir. O halde, davacı eş ..."nin kaza tarihindeki yaşı ve küçük üç çocuğu bulunduğu gözetilerek, evlenme ihtimali oranının belirlenmesi gerekirken; hatalı biçimde, rapor tarihindeki yaşı esas alınmak suretiyle yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    4-Davacı taraf, dava açmadan önce davalıya başvurmuş olup davalı tarafından davacılara 121.258,00 TL. ödeme yapıldığı her iki tarafın da kabulündedir. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda, davacılar için toplam 376.692,33 TL. Tazminat hesaplanmış; hesaplanan bu tazminattan, davalının daha önce ödediği bedel herhangi bir güncellemeye tabi tutulmadan doğrudan düşülmüştür. ..., davadan önce parayı alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önlenebilmesi için, davadan önce
    yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan güncellenerek düşülmesi gerekir.
    Bu durumda mahkemece; davalı tarafından davacılara yapılan ödeme ile parayı önceden kullanma imkanına kavuşan davacıların sebepsiz zenginleşmesinin önlenmesi ve tazminatın denkleştirilmesi ilkeleri de gözetilmek suretiyle, davalının davadan önce ödediği bedelin, ödemenin yapıldığı tarih ile zarar hesabının yapıldığı tarih arasında işleyen yasal faiz hesaplanarak ... ödemesinin güncellenmesi ve güncellenmiş miktarın, tazminat miktarından mahsup edilmesi suretiyle hesaplama yapılması konusunda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi