Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/2469 Esas 2012/4439 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2469
Karar No: 2012/4439
Karar Tarihi: 20.03.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/2469 Esas 2012/4439 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafından açılan ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi davası reddedilmiştir. Ancak, davacıya karşı yapılan ihtiyati haciz kararının doğrudan bir zarara yol açmadığı gerekçesiyle istem tümden reddedilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmemekte ve kararın bozulması gerekmektedir. Kanun maddeleri: Kusursuz sorumluluk, ihtiyati haciz.
4. Hukuk Dairesi         2012/2469 E.  ,  2012/4439 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 17/04/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 23/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
    Ortak (müşterek) borçlu ve dayanışmalı (müteselsil) kefil olan davacı hakkında ihtiyati haciz kararı alınmıştır. Davacı, kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, borçlu olmadığının saptanması davası açmıştır. Yargılama sonunda icra takibinin dayanağı olan kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı davalı tarafından kabul edilmiştir.
    Haksız ihtiyati hacizden doğan zararların ödetilmesi kusursuz sorumluluğa ilişkin yasal düzenlemelere göre çözümlenir. Davalının davacı hakkında haciz istemekte haklı olmadığı, davacının açtığı dava ile belirlendiğine göre, davacının uğradığını ileri sürdüğü zarardan davalının sorumlu tutulması gerekir.
    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının uğradığı zarar kapsamı belirlenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz kararının davacı hakkında fiilen uygulanmaması bu nedenle de doğrudan bir zarara uğramadığı gerekçesiyle, istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.