Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5049 Esas 2016/841 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5049
Karar No: 2016/841
Karar Tarihi: 03.02.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5049 Esas 2016/841 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanıyordu. Sanığın suça konu senede gerçek ismi yerine farklı bir ismi yazmasının suç teşkil ettiği kabul edildi. Ancak sanığın çocukluğundan beri farklı bir isimle tanındığı, fiilen de bu ismi kullandığı savunması ve isim farklılığı konusunun önceden ileri sürülmemesi dikkate alınması gerektiği vurgulandı. Ayrıca sanığın yetkilisi olduğu şirketin de borçlu sıfatıyla yer aldığı belirtildi. Bu nedenle sanığın suç işleme kastıyla hareket etmesine dair yeterli delil bulunmadığına karar verildi ve mahkumiyet kararı bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi: İsteme aykırı olarak verilmiş kararların temyizi ve istinafı
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi: Temyiz incelemesi ile ilgili hükümler.

21. Ceza Dairesi 2015/5049 E. , 2016/841 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2012/203878
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2012
NUMARASI : 2011/562 (E) ve 2012/152 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Sanığın suça konu senedin borçlu kısmına gerçek ismi "........" yerine "........" ismini yazarak resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması karşısında; sanığın çocukluğundan beri ......... ismiyle tanındığı, fiilen bu ismi kullanması nedeniyle bonoya dalgınlıkla ......... ismini yazdığı şeklindeki savunması ile suça konu senede ilişkin Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2010/12641 sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde ödeme emri tebligatının sanık tarafından alınarak takibin kesinleşmesi, sanığın takibe ve borca herhangi bir itirazının olmaması, 13.12.2010 yapılan haciz sırasında da yine “........ ..” olarak borcu kabul etmesi, isim farklılığı konusunun sanık tarafından ileri sürülmemesi, ayrıca bonoda sanığın yetkilisi olduğu şirketin de borçlu sıfatıyla yer alması dikkate alındığında, sanığın katılana zarar verme bilinci veya suç işleme kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.