11. Hukuk Dairesi 2020/1389 E. , 2021/226 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21.05.2018 tarih ve 2017/74 E- 2018/192 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 26.12.2019 tarih ve 2018/1785 E- 2019/1334 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin 35. sınıfta tescilli 2007/07948 ve 2011/99523 sayılı "NuhBeybi+şekil" ibareli markaların sahibi bulunduğunu, "nuhbeybi" markasının mağazacılık alanında tanınmış bir marka olduğunu, müvekkilinin 2015/29422 sayılı "NUH BEBE" ibareli markanın 35. sınıfta tescili için davalı kuruma başvurduğunu, bu başvuruya davalının 2004/17547 sayılı "nuhbeybi" ve 2013/89150 sayılı "nuhbebe" markalarını mesnet göstererek itiraz ettiğini, davalının itirazı sonucu marka başvurusu kapsamından 35. sınıftaki bazı hizmetlerin çıkarıldığını, davalı taraf markası ile davacının başvuru markası arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi kapsamında iltibas ve benzerlik olmadığını, 35. sınıfta müvekkilinin eski tarihli "Nuhbeybi" ibareli tescilli markası ile kazanılmış hakkı bulunduğunu ileri sürerek dava konusu YİDK"nın 2016-M-12260 sayılı kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, markalar arasında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olduğunu, davacıya ait markanın tanınmış olduğu iddiasının gerçekle bağdaşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının "NUH BEBE" ibareli başvuru markası ile davalının "NUH BEBE", "NUH BEYBİ" ibareli tescilli markaları arasında, 35. sınıftaki mallar yönünden kısmen ayniyet, kısmen de iltibas oluşturacak tarzda görsel ve sescil olarak bir benzerlik oluştuğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin davacının başvuru markasını gördüklerinde davalının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacakları, her iki markanın aynı işletmenin ya da idari ve ekonomik anlamda birbirleriyle bağlantılı işletmelere ait markalar olarak algılanabileceği, ancak başvuru markasının kapsamında bulunan "Ayak giysileri: Ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)." yönünden ise davacı tarafın 2007/07948 sayılı markası esas alındığında önceye dayalı kullanıma bağlı müktesep hakkı oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu TPMK"nın 2016-M-12260 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2015/29422 başvuru sayılı markanın kapsamındaki "Ayak giysileri: Ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)." yönünden iptaline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; başvuru markasında yer alan diğer unsurların yeterli ayırt ediciliğe sahip olmadığı, davacının başvurusuna konu ibare ile davalının itirazına mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu, davacının dava konusu başvurusunun 35/5. sınıfta 25. sınıfa özgülenmiş olduğu, davacının kazanılmış hakka mesnet olarak belirttiği markasının ise 35. sınıf genel perakendecilik hizmetleri ile 10. sınıftaki, "tıbbi ortopedik malzemeler, ortopedik ayakkabılar" emtiası için tescilli bulunduğu, önceki markanın genel perakendecilik hizmetlerinde tescilli bulunması durumunda tek başına başvuru konusu markaya müktesep hak teşkil etmesinin mümkün olmayacağı gibi 10. sınıfta tescilli markanın 35/5. sınıfta tescilli "Ayak giysileri: Ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)." hizmetleri için kazanılmış hak sağlamasının da mümkün olamayacağı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK"nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.01.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.