MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Her iki sanık hakkında ayrı ayrı;
TCK’nın157/1, 62/1, 52/2-4 ve 50/1-a maddeleri
gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar Osman ve Celal’in, temyiz dışı sanık Yalçın ile birlikte sanık Yalçın"ın katılanla arasındaki akrabalık ilişkisinin verdiği güveni kullanmak suretiyle, sebze ve meyve ihracatı ile uğraşan ve büyük marketlere sebze ve meyve satan bir firmaları bulunduğu konusunda yalan söyleyerek katılanı aldatıp, katılana ait 19.973 TL tutarındaki kirazı alıp temyiz dışı sanık Kenan"ın kamyonuna yükledikleri, yine sanıkların yapılan kısmi ödeme ile katılanın Yalçın ile aralarındaki akrabalık ilişkisi nedeniyle mevcut güven ilişkisini de kuvvetlendirdikleri, sonrasında ise almış oldukları kirazın bedelini ödemeyip haksız yarar sağladıkları, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan ve temyiz dışı sanık beyanları ile oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanıklar Celal ve Osman"ın, katılana ait kirazın alınması sırasında birlikte hileli beyanlarda bulunarak, aldıkları 19.973 TL tutarındaki kirazın, 1.900 TL tutarını kapora olarak verip, sebze ve meyve ihracatı ile uğraştıkları ve büyük marketlere sebze ve meyve satan firmaları bulunduğu konusunda katılana yalan söyleyerek kalan tutarı güvene dayalı ödeyeceklerini vaat ettikleri, sonrasında ise satın alınan malın bedelini ödememek için yapılan araştırmada adreslerinde bulunamadıkları, yapılan kolluk araştırmalarında, sanıkların uzun yıllar öncesi sebze halinde çalışırken işlerini terk ettikleri, böylece sanıkların baştan beri dolandırma kastı içinde, temyiz dışı diğer sanıkları kullanmak suretiyle üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerine yönelik mahkemenin mahkumiyete ilişkin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş olup, bozma sonrası yapılan yargılama sırasında dosyanın uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere uzlaştırmacıya tevdii edilip, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığının anlaşılması karşısında, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesine ilişkin bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; o yer Cumhuriyet Savcısının sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin ve sanık ...’nın ise herhangi bir gerekçeye dayanmayan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.