17. Hukuk Dairesi 2015/1851 E. , 2017/9402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacıların eş ve babaları..."nın 07.08.2008 günü davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları araca arkadan çarpması sonucu vefat ettiğini ve davacıların murisin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ... için 100 TL cenaze gideri ile 500 TL maddi, ... ve ... için 200 TL"şer maddi; ... için 25.000 TL, ... ve ... için 12.000 TL"şer manevi tazminat olmak üzere toplam 50.000 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili maddi tazminata ilişkin dava değerini 10.03.2014 havale tarihli dilekçesi ile 178.614 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar vekili; davalı sürücü ..."ın bu kazada hiçbir kusurunun olmadığını ve talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ceza mahkemesince yapılan yargılamada davalı sürücünün olayda kusursuz olduğunun belirlenmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece tarafların kusurunun tesbiti yönünde yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Somut olayda, davalı sürücünün taksirle ölüme neden olma suçundan ... 1.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/1539 Esas (... ... 13.Asliye Ceza Mah. 2008/1539 Esas) sayılı dosyasında yapılan yargılamasında ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi"nin 02.11.2010 tarihli raporunda davalı çekici sürücüsü ..."ın kusursuz olduğu, davacıların desteği maktul motosiklet sürücüsü..."nın asli ve tamamen kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece alınan 25/10/2010 tarihli trafik bilirkişi raporunda ise davalı ..."ın 1.derecede (%75 oranında) kusurlu olduğu ve müteveffa..."nın 2.derecede (%25 oranında) kusurlu olduğu
belirtilmiştir.
Kaz tespit tutanağında da davalı ...’ın “yeterince aydınlatılmamış yerleşim yeri içindeki taşıt yolunda park edilen araçlar için gerekli güvenlik önlemlerini almamak” kuralını ve motosiklet sürücüsü 183 promil alkollü ...’nın diğer kusurlardan 47/1-d maddesini ihlal ettiği belirtilmiştir.
Ceza dava dosyasında ki raporlar ile mahkemece alınan raporların uyumlu olmadığı görülmektedir.
Davalı sürücü taksirle ölüme neden olma suçundan yargılanmış; yargılama sırasında aldırılan ve hükme esas alınan kusur raporunda kusursuz bulunduğu kabul edilerek beraatine karar verilmiş olup anılan karar onanarak kesinleşmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 74. maddesi(818 Sayılı BK"nun 53.) gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenen kusur durumu, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleri ve beraat kararı ile bağlı değil ise de; ceza mahkemesinde belirlenen maddi vakıa ile bağlıdır.
O halde, temyiz eden davacıların kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile belirlenen bu maddi vakıa eldeki dava yönünden bağlayıcı olduğundan, mahkemece tüm dosya kapsamına göre, kaza tespit tutanağı, önceki raporlar ve kesinleşen ceza mahkemesi dosyası da değerlendirilmek suretiyle kesinleşen maddi vakıaya
Göre tarafların kusur durumları yönünden çelişkilerin giderildiği uzman bilirkişi kurulundan rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 23.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.