15. Ceza Dairesi 2017/15115 E. , 2018/8382 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nun 158/1-h, 62, 52/2, 51 ve 53. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın, temyiz dışı sanık ... ile birlikte Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu üyesi olduğu, temyiz dışı sanık "in, kooperatifin 4. kat 21 nolu dairesine ilişkin hissenin sahibi olduğu, temyiz dışı sanık"ın ise emlak komisyonculuğu yaptığı, adı geçen kooperatif ile kooperatifin kurulu bulunduğu arsanın sahibi olan arasında kooperatif arsasına ilişkin olarak sözleşmenin feshi davası olduğu ve Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/05/2005 tarihli ve 2004/435 Esas-2005/189 Karar sayılı ilamıyla sözleşmenin feshine karar verildiği, sanık ...’in, temyiz dışı sanıklarla iştirak halinde hareket ederek, suça konu dairenin ihtilaflı olduğunu ve fesih kararını bilmesine rağmen, bu durumu gizleyip katılanı kooperatife üye yaparak, 10.05.2006 tarihli vekaletname uyarınca 4. kat 21 nolu daireye ilişkin kooperatif hissesinin katılana 61.000 TL karşılığında devredilmesini sağladığı, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/05/2005 tarihli ve 2004/435 Esas-2005/189 Karar sayılı ilamı, 10.05.2006 tarihli vekaletname, kooperatif bilgileri ile oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ...’in, suça konu dairenin ihtilaflı olduğunu ve kooperatif aleyhindeki fesih kararını bildiği halde, bu durumu gizlemek suretiyle katılanı yöneticisi olduğu kooperatife üye yapıp, söz konusu daireye ilişkin kooperatif hissesinin katılana 61.000 TL karşılığında devredilmesini sağlayarak üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 Sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasındaki TCK.nun 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların "sanığın 5237 sayılı TCK.nun 53/1.maddesi uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (a-b-c-d-e) bentlerinde yer alan haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, ancak TCK.nun 53/3.maddesi gereğince hapis cezası ertelenen sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet,vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun bırakılmasına yer olmadığına" şeklinde değiştirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.