Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1991
Karar No: 2017/9399
Karar Tarihi: 23.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/1991 Esas 2017/9399 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/1991 E.  ,  2017/9399 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 16.06.2010 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları aracın davacı ..."in eşi, ..."nın kızı, ..."ın da kardeşi ... ile ..."nın eşi, ..."ın kayınbabası, ..."ın babası ..."ya çarparak her ikisinin ölümüne neden olduğunu, davalı ... tarafından davacı ..."e 15.825,55 TL ödeme yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 10.000,00"er TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile her bir davacı için 50.000,00"er TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davacıların ... şirketine başvuruları üzerine ..."ın ölümü nedeni ile davacı eşi ..."a 10.12.2010 tarihinde 15.825,00 TL ödendiğini ve ..."nın ölümü ile davacıların destekten yoksunluk zararının bulunmadığını, manevi tazminatın poliçe teminatı dışında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... A.Ş. vekili; davalı şirketinin şoförünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, maddi ve manevi tazminat miktarının çok ... olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili; dava konusu kazanın meydana gelmesinde yaya olan müteveffaların asli kusurlu bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 4.945,88 TL maddi, 15.000,00 TL manevi; davacı ... için 5.000,00 TL maddi, 12.500,00 TL manevi; davacı ... için 12.000,00 TL manevi tazminatın 16/06/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan (davalı ... sadece maddi tazminatlardan ve 30/07/2010 tarihinden itibaren yasal faizinden sorumlu olmak üzere) tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ...A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Desteğin yardımının yalnızca parasal nitelikte bulunması zorunlu değildir. Eylemli ve düzenli olarak yapılan hizmet edimleri de bir kimsenin destek sayılması için yeterlidir. Kız evladı olan desteğin, anne olan davacıya muhtemel yaşamı boyunca para veya hizmet şeklinde destek olacağının kabulü gerekir.
    Yargılama sırasında anne olan davacının kız çocuğunun ölümü nedeniyle hak kazandığı destekten yoksun kalma tazminat miktarının belirlenmesi için bilirkişi görüşüne başvurulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffa kızın davacı anneye davacının bakiye ömür süresi ile sınırlı olarak destek olacağı kabul edilerek destekten yoksun kalma tazminatının belirlendiği görülmektedir. Yukarıdaki açıklamalar da gözetildiğinde kız evladı olan desteğin anne olan davacıya muhtemel yaşamı boyunca para veya hizmet şeklinde destek olacağının kabulü ile hesaplamanın yapılmışsa da, yerel mahkemece, yukarıda belirtilen esaslar gözetilmeden tazminat hesabı yapan bilirkişinin raporunun bu konuda hükme esas alınmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-) Davacılar vekilinin dava dilekçesinde her bir davacının iki yakınını kaybetmesi nedeniyle istekte bulunulduğu dikkate alınarak davacılar vekilinden açıklamada bulunması istenilmiş, bunun üzerine davacı vekilinin 13.06.2014 tarihinde Uyap kanalı ile gönderdiği dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat istekleri ile ilgili açıklamada bulunulmuştur. Bahsi geçen dilekçede; davacı ... kızı ..."ı kaybettiği için 25.000,00-TL manevi tazminat ve eşi ..."yı kaybettiği için 25.000,00-TL manevi tazminat; davacı ... kardeşi ..."ı kaybettiği için 25.000,00-TL manevi tazminat ve babası ..."yı kaybettiği için 25.000,00-TL manevi tazminat; davacı ... eşi ..."ı kaybettiği için 25.000,00-TL manevi ve kayın babası ..."yı kaybettiği için 25.000,00-TL manevi tazminat talebi olduğu şeklinde açıklamada bulunmuştur. Davacılar vekilinin bu açıklaması dikkate alınarak hükümde hangi davacı için hangi yakınını kaybetmesi nedeniyle ne miktarda manevi tazminata hükmedildiği konusunda açıklık olmadığından belirtilen şekilde denetime imkan verecek biçimde hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.
    4-)Davacıların dava dilekçesinde ... şirketinden manevi tazminat talepleri bulunmasına göre manevi tazminat talepleri için reddedilen miktar üzerinden hukuki sorumluluğu bulunmayan ... şirketi lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değildir.
    5-)3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ... A.Ş. Vekilinin bozma neden ve şekline göre, manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ...A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ..., ..."ye geri verilmesine 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi