Esas No: 1996/5063
Karar No: 1997/3462
Karar Tarihi: 16.10.1997
Danıştay 3. Daire 1996/5063 Esas 1997/3462 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadifekale Vergi Dairesi Müdürlüğü, davacı kurumun vergi borcunu ödememesi nedeniyle gecikme zammı tahsili için bir başka kurumdan alacağına uygulanan haciz işlemine karşı dava açtı. Yasa gereği gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesinin zorunlu olmadığı yolundaki hüküm göz önünde bulundurularak, doğrudan uygulanan haciz işleminde yasaya uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle haciz işlemi iptal edildi. Temyiz istemi reddedildi ve karar onandı. Kanun maddeleri 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 52. ve 55. maddeleridir. 52. madde gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesinin gerekmediğini, 55. madde ise amme alacağının vadesinde ödenmesi veya mal bildiriminde bulunulması lüzumunun ödeme emri ile tebliğ olunacağını öngörmektedir.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 1996/5063
Karar No: 1997/3462
Temyiz İsteminde Bulunan : Kadifekale Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı kurumun Nisan-Mayıs 1995 dönemine ilişkin vergi borçlarını vadesinde ödememesi nedeniyle hesaplanan gecikme zammının tahsili amacıyla bir başka kurumdan alacağına uygulanan haciz işlemine karşı açılan davayı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun 52. maddesinde gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesinin zorunlu olmadığı yolundaki hükmünün; gecikme zammının uygulanma süresine ilişkin olduğu, aynı kanunun 55. maddesindeki amme alacağının vadesinde ödenmesi veya mal bildiriminde bulunulması lüzumunun ödeme emri ile tebliğ olunacağı öngörüldüğünden idarece amme alacağına gecikme zammı uygulanacağının bildirilmesi zorunluluğu bulunmadığı, ancak gecikme zammının uygulanma süresine göre hesaplanan miktarın ödenmesinin borçluya ödeme emri düzenleyerek bildirmesi gerektiği, olayda ödeme emri düzenlenmeksizin haciz uygulandığının anlaşıldığı, bu durumda, doğrudan uygulanan haciz işleminde yasaya uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek haciz işlemini iptal eden … Mahkemesinin … günlü ve E:… K:… sayılı kararının; gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesinin zorunlu olmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti: Savunmada bulunulmamıştır.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : …
Düşüncesi : 6183 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin 2 nci fıkrasında,gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesinin gerekmiyeceği yolunda yer alan hüküm,aslın ödendiği tarihte ödenmeyen gecikme zammı için ödeme emri düzenlenmesine engel değildir.
Bu nedenle; temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ödeme emri düzenlenip tebliğ edilmeden tesis edilen haciz işlemini iptal eden Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyizisteminin reddinin gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına 16.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.