Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2019/321
Karar No: 2021/1415
Karar Tarihi: 16.11.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/321 Esas 2021/1415 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2019/321 E.  ,  2021/1415 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bakırköy 30. İş Mahkemesince verilen asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 03.08.1998-31.12.2009 tarihleri arasında ustabaşı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshi üzerine açılan feshin geçersizliğinin tespiti davası sonucunda işe iadesine karar verildiğini, 14.12.2011 tarihli ihtarname ile davalının işe başlatma davetine istinaden işe başlamak için işyerine gittiğini, davalı işveren ile yaptığı görüşmede ücretinin eski ücretinin ödeneceğinin bildirildiğini, davalının iş güvencesi tazminatından kurtulmak amacı ile müvekkilini işe davet ettiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ve işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti, asgari geçim indirimi, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    5. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davada bilirkişi raporu ile tespit edilen yıllık izin ücreti alacağının talep edilmeyen kısmının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    6. Davalı vekili asıl dava cevap dilekçesinde; iş sözleşmesinin 31.12.2009 tarihinde davacının kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek feshedildiğini, işe iade davası sonucunda 14.12.2011 tarihli ihtarname ile 19.12.2011 tarihinde işe başlaması için davet gönderildiğini, davacının ise 20.12.2011 tarihinde müvekkili hakkında takip başlattığını, 19.12.2011 tarihi itibariyle işe başlamaması nedeniyle hakkında tutanak düzenlendiğini, buna göre feshin haklı hâle geldiğini, alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    7. Davalı vekili birleşen dava cevap dilekçesinde; yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkilini ibra ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    8. Bakırköy 30. İş Mahkemesinin 26.02.2015 tarihli ve 2013/510 E., 2015/54 K. sayılı kararı ile; Bakırköy 9. İş Mahkemesinin 2010/40 E., 2010/174 K. sayılı kararı ile feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verildiği ve davacının usulüne uygun işe iade başvurusuna rağmen davalı işverence işe başlatılmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    9. Bakırköy 30. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    10. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 10.04.2018 tarihli ve 2015/14244 E., 2018/8207 K. sayılı kararı ile; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra “…Somut uyuşmazlıkta, davacının davalıya başvurusu üzerine davalı tarafca 14.12.2011 tarihli ihtarname ile davacı işe davet edilmiş, davacı bunun üzerine 16.12.2011 tarihinde işyerine gitmiş, davacı 20/12/2011 tarihinde işe iade davasının mali sonuçlarına yönelik takip yapmış ve 23.12.2011 tarihinde davacıya işe davet konusunda ikinci ihtarname yollanmıştır. Davacının dosyadaki hizmet döküm cetvelinden anlaşıldığı üzere aslında işe başvurduğunda ve işe başlamak üzere işverene gittiğinde başka işyerinde çalıştığı ve dava tarihi itibariyle de bu yerde çalışmasına devam ettiği anlaşılmakla işe başlamada samimi olmadığı gibi davacının iyiniyetinden de söz edilemez. 4857 sayılı İş Kanununun 21/7.maddesi uyarınca işçinin başlamaması halinde fesih geçerli hale geleceğinden işçi boşta geçen ücret alacağına hak kazanamaz. Dolayısıyla 4 aylık sürenin de kıdemine eklenmesi olanaklı değildir. Davacının feshin geçerli hale geldiği 31.12.2009 tarihine göre 4 aylık süre ilave edilmeden tazminat ve alacaklarının hesaplanması, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen ücret alacağının ise reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    11. Bakırköy 30. İş Mahkemesinin 19.07.2018 tarihli ve 2018/190 E., 2018/374 K. sayılı kararı ile; bozma kararına karşı davacı asılın mahkemece beyanının alındığı, beyan içeriğinden davacının işe iade konusunda iyi niyetle 15.01.2010 tarihinde dava açtığı, Bakırköy 9. İş Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 22.03.2010 tarihinde feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verildiği, bu karardan sonra davacının işe iadesine yönelik işverence herhangi bir işlem yapılmayıp temyiz yoluna başvurulduğu, davacının bu süreçte başka bir işe başlamasının kötü niyet olarak değerlendirilemeyeceği, işe iade kararının kesinleşmesinden sonra da ilk kararda da belirtildiği gibi iyi niyetli olarak işe başlatılması yönünde davalı işverence girişimin bulunmadığı, davacının uzun süren yargılama sürecinde başka bir yerde çalışıyor olmasının kötü niyetli olarak algılanması hâlinde yargılama sürecinde işçinin işsiz kalmasını gerektireceği, bunun da anayasal güvence olan çalışma hakkından mahrumiyetine yol açacağı, henüz davalı işverence aynı şartlarda iş başvurusu kabul edilip de çalışmaya başlatılmayan işçinin başka bir yerinde sigortalı çalışmasının işe başlama başvurusunda iyi niyetli olmadığı şeklinde yorumlanamayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    12. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    13. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, davacı işçinin feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade kararı sonrası davalı işverence işe davet edildiği tarihte ve dava tarihi itibariyle de başka bir işyerinde çalışıyor olmasının işe başlamada samimi ve iyi niyetli olmadığını gösterip göstermeyeceği; buradan varılacak sonuca göre iş sözleşmesinin feshinin geçerli hâle gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır.

    III. ÖN SORUN
    14. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce direnme adı altında verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

    IV. GEREKÇE
    15. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
    16. Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukukî olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.
    17. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
    18. Somut olayda, mahkemece verilen asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairece davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile davacının başvurusu üzerine davalı tarafça işe davet edildiği, davacının işyerine gittiği ve sonrasında işe iade davasının mali sonuçlarına yönelik davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalı işverence işe davet konusunda ikinci ihtarnamenin gönderildiği, hizmet döküm cetvelinden anlaşıldığı üzere davacının işe başvurduğunda ve işe başlamak üzere işverene gittiğinde başka işyerinde çalıştığı ve dava tarihi itibariyle de bu yerde çalışmasına devam ettiği, buna göre işe başlamada samimi olmadığı gibi iyi niyetinden de söz edilemeyeceği, bu durumda fesih geçerli hâle geleceğinden boşta geçen ücret alacağına hak kazanamayacağı gibi 4 aylık sürenin de kıdemine eklenmesinin de olanaklı olmadığından bu süre ilave edilmeden tazminat ve alacakların hesaplanması ile işe başlatmama tazminatının da reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    19. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada bozma kararına karşı davacı asılın beyanının alındığı ve direnme adı altında verilen kararının gerekçesinde davacı asılın işe iade davası açtıktan sonraki sürece ilişkin beyanının değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
    20. Yapılan bu açıklamalar göre, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı davacı asılın beyanı değerlendirilmek suretiyle direnme adı altında verilen kararın, usul hukuku anlamında bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası toplanan yeni delile dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    21. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, mahkemece bozmaya karşı diyecekleri sorulmak üzere davacı asılın duruşmaya davet edilmesinin söz konusu olmadığı, davacı asılın beyanının alınmasının tahkikatın bir parçası olduğu, bu nedenle yeni bir delil niteliğinde kabul edilmeyeceği gerekçesiyle ön sorunun bulunmadığı ve işin esasının incelenmesi gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
    22. Hâl böyle olunca, mahkemece verilen bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    23. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    V. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.11.2021 tarihinde oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi