
Esas No: 2010/7721
Karar No: 2010/9554
Karar Tarihi: 29.9.2010
Elatmanın Önlenmesi - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/7721 Esas 2010/9554 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2010/7721 E., 2010/9554 K.
1. Hukuk Dairesi 2010/7721 E., 2010/9554 K.
- ELATMANIN ÖNLENMESİ
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 2220 parsel sayılı taşınmaza davalının tel çit çekmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Ş... D... İ...."ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 2220 parsel sayılı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın tel çit çekmek suretiyle müdahale ettiği iddiası ile eldeki davanın açıldığı; davalının ise, taşınmaza bir müdahalesinin olmadığı yönünde savunma getirdiği, mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda her hangi bir araştırma yapılmaksızın, mahallinde keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişi ve bilirkişilerden rapor alınmaksızın, dava dışı kişi tarafından çekişme konusu taşınmazdaki zilyetliğe dayalı olarak, davalı aleyhine 3091 Sayılı Yasa uyarınca yapılan başvuru sonrası düzenlenen idari tahkikat raporuyla yetinilerek sonuca gidildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi davaları haksız eylem niteliğindeki elatmayı gerçekleştiren kişi veya kişiler aleyhine açılır ve yürütülür.
Bu tür davalarda, öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazırhale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
Somut olayda ise, bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmış değildir.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklandığı şekilde yerinde keşif yapılarak davacının kayden maliki olduğu çekişmeli taşınmaza, davalının bir müdahalesi olup olmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması, bu konuda fen bilirkişi ya da bilirkişilerden rapor ve kroki alınması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.