Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23159
Karar No: 2016/2687
Karar Tarihi: 08.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/23159 Esas 2016/2687 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/23159 E.  ,  2016/2687 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davacı Kurum, meslek hastalığı niteliğindeki “polinöropati” hastalığına yakalanan sigortalıya bağlanan gelir ve tedavisi için yapılan giderler ile geçici iş göremezlik ödeneğinden oluşan sosyal sigorta yardımlarının, 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi uyarınca, davalı işveren şirketten rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, meslek hastalığının oluşumunda davalı işveren kusuru %80 olarak belirlenmek suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Herhangi bir davranışın zararlandırıcı sigorta olayında sorumluluğa neden olabilmesi için sonuç ile arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Davalıya ait işyerinin sağlık koşulları ve meslek hastalığı oluşumuna yol açıp açmayacağının belirlenmesi açısından sigorta müfettişi ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı iş müfettişlerince denetim yapılıp yapılmadığı araştırılıp varsa raporlar incelenerek, ayrıca sigortalının işverene karşı açtığı tazminat davasının akıbeti araştırılarak, kesinleştiği takdirde,o davada hükme esas alınan kusur raporunun güçlü delil niteliğinde olduğu gözetilerek, tıp doktoru ve kimya mühendisi bilirkişinin de katılımı ile meslek hastalığının meydana geldiği iş kolunda iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişilerden oluşacak kuruldan alınacak raporla, sigortalının davalı işverene ait işyerindeki çalışması ile hastalık arasındaki illiyet bağı ve kusur oran ve aidiyeti tereddüde mahal bırakmayacak ve denetime elverişli şekilde tespit edilmeli, deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
./..
2-Sigortalıya 13.11.2003 tarihi itibariyle bağlanan gelirin, aynı zamanda yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle 15.01.2007 tarihinde 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi uyarınca yarıya indirildiği, daha sonra maluliyetinin ortadan kalktığından bahisle 18.01.2010 tarihinde kesildiği anlaşılmaktadır.

Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri, sigortalının yaşı, gelirin kesilme olasılığı ve iskonto oranı gözetilerek belirlenen tutarı ifade etmektedir. 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi ise, "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir." düzenlemesini içermektedir.

Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasanın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirildiğinin anlaşılması halinde; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı; gelirin başladığı tarih itibariyle (13.11.2003) 506 sayılı Yasanın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar (15.01.2007) yapılan fark fiili ödeme miktarının da eklenmesi suretiyle bulunan tutar ile yarıya indirilmemiş tam gelir üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değeri ve 13.11.2003 ile 18.01.2010 tarihleri arasında ödenen fiili ödeme tutarlarının karşılaştırılması sonucu düşük olan esas alınarak belirlenmelidir

Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi