6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ...’in, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 55/1-a, 62/1-a, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52. maddeleri uyarınca 2.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2016 tarihli ve 2014/375 esas, 2016/338 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 18/03/2017 gün ve 12112 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/03/2017 gün ve KYB-2017/19619 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında hükmolunan cezanın tür ve süresine göre 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi kapsamında, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağaüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı, hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.
Bu açıklama doğrultusunda somut olaya gelince;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ...’in, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 55/1-a, 62/1-a, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52. maddeleri uyarınca 2.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/07/2016 tarihli ve 2014/375 esas, 2016/338 sayılı kararın hüküm kısmında, " suçun işleniş şekli ve kastın yoğunluğu " gerekçesi ile sanığa teşdiden adli para cezası verilmesi ve ayrıca olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesinin korunması ve hukuki güvenlik ilkesinin sağlanmasının gerçekleştirilebileceği nazara alındığında;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.