3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/2465 Karar No: 2013/4011 Karar Tarihi: 11.03.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/2465 Esas 2013/4011 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/2465 E. , 2013/4011 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin üniversite eğitimine devam ettiğini ancak babası olan davalının müvekkilinin eğitim giderlerini karşılamak istemediğini ileri sürerek; müvekkili lehine aylık 500 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, emekli olup aylığı dışında bir gelirinin bulunmadığını, öte yandan müvekkilinin oğlu olan davacının ise bir üniversite bitirdiğini ve halen dövmecilik yaparak gelir elde ettiğini, bu nedenle ikinci bir üniversitede eğitim almak isteyen davacının eğitim masraflarını müvekkilinden istemesinin iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine aylık 300 TL yardım nafakası takdir edilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK’ nun 364. maddesinin 1. fıkrası; “Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.”, 328. maddesinin 2.fıkrası ise; “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler” hükümlerini içermektedir. Yine aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında ise ; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” düzenlemesi yer almıştır. Açıklanan yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 günlü ve 1998/656 E.-688 K. sayılı ilamı ile “:...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Buna göre, yardım nafakası; ergin çocuğun eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Somut olayda; davacının eğitim nedeniyle ortaya çıkan giderleri ile bu giderleri davalı baba ile birlikte karşılamakla yükümlü olan dava dışı annenin ekonomik ve sosyal durumu belirlenmediği gibi, davacının meslek sahibi olup gelir elde ettiği yönünde davalı tarafça ileri sürülen iddia da araştırılmamıştır. O halde mahkemece; davalının ihtiyaçları ve gelir elde ettiği yönündeki iddialar ile dava dışı annenin sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması ve ulaşılacak sonuç çerçevesinde istemin değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.