Esas No: 2016/18852
Karar No: 2020/5133
Karar Tarihi: 07.12.2020
Danıştay 4. Daire 2016/18852 Esas 2020/5133 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/18852
Karar No : 2020/5133
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, araç alım satım faaliyeti sebebiyle elde ettiği gelirini beyan etmediği ileri sürülerek takdir komisyonu kararına istinaden re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2012 yılı gelir vergisi ile 2012/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davalı idarece, matrah takdirine dayanak olarak alınan, araçların maliyet ve satış bedellerinin tespitine dair herhangi bir bilgi ve belge sunulamadığı gibi satış işlemleri noterler aracılığı ile gerçekleştirildiğinden, alış ve satış sözleşmeleri temin edilerek veya aracı satın alan nezdinde satış değerini tespite yönelik olarak bir araştırma yapılarak gerçek alış ve satış değerinin belirlenmesi yoluna gidilmediği, dolayısıyla belirtilen şekilde matrah takdir edilmesi için gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı, alış ve satış değerlerine ulaşılması konusunda gerçeği yansıtan tespitler yapılmadan resen takdir yoluna gidilmesinde ve buna göre takdir edilen matrah farkı üzerinden, re'sen salınan gelir vergisi ve gelir geçici vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının birden çok yılda ve birden çok sayıda araç alım satımında bulunduğunun tespit edildiği, yapılan faaliyetin bir organizasyon içerisinde yapıldığı ve devamlılık unsurunun gerçekleştiği dolayısıyla yapılan faaliyetin ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, takdir komisyonunun kendisine verilen yetkiler dahilinde görev yaparak matrah takdirinde bulunduğu, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına motorlu araç alım-satım faaliyetinden elde ettiği kazançları beyan dışı bıraktığından bahisle takdir komisyonu kararına istinaden re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2012 yılı gelir vergisi ile 2012/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri geçici vergi kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, "ispat, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir." düzenlemesine yer verilmekte, aynı Kanunun 30. maddesinde, re'sen vergi tarhının, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlandığı, vergi beyannamesinin kanuni süresi geçtiği halde verilmemesi durumunda, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmayacağının kabul edildiği, Kanun'un 72. maddesinde, takdir komisyonunun illerde defterdarın, ilçelerde malmüdürünün veya bunların vekil olarak atayacağı memurların başkanlığı altında, ilgili vergi dairesinin yetkili iki memuru ile seçilmiş iki üyeden kurulacağı, Kanun'un 73. maddesinde, üyelerin, tüccarlar için ticaret odasınca, diğer sanat ve meslek erbabı için bunların mensup oldukları mesleki teşekküllerce kendi üyeleri arasında veya hariçten seçileceği, komisyon toplantılarına mükellefin sanat veya meslek bakımından bağlı veya ilgili olduğu teşekkülden, servet takdiri işlerinde ise yalnız Ticaret Odasından seçilen üyelerin iştirak edeceği, ticaret odası ve mesleki teşekkül bulunmayan yerlerde bunlar tarafından seçilecek üyelerin, yukarıdaki esaslara göre belediyeler tarafından seçileceği, Kanun'un 74. maddesinde ise, takdir komisyonlarının yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak konusunda görevli oldukları hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının kendi adına oto alım satımı faaliyetinde bulunduğunun tespiti üzerine ilgili dönem beyannamesini vermediğinden bahisle 2012 yılı gelir vergisi ile 2012/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri geçici vergi matrahlarının tespiti için takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonunca, sorgulama listesinde yer alan alış-satış tarihleri ve alınan satılan araç cins, marka, model, yıllar dikkate alınarak 2012 yılında satılan 24 adet araç için emsal satış değeri belirlendiği, bunun üzerine re'sen davaya konu vergi ziyaı cezalı gelir ve geçici vergilerin tarhiyatının yapıldığı mahkemece belirtilen gerekçe ile kabul kararı verildiği olayda, re'sen takdir nedeninin açık olduğu, takdir komisyonunca Kanunun kendisine verdiği görev ve yetki çerçevesinde matrah takdir edildiği, bu durumda 213. sayılı Kanunun 3. maddesi gereği ispat külfeti kendisine düşen davacının bunun aksini ortaya koyacak herhangi bir bilgi ve belgede dosyaya sunmadığı anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı idarenin temyiz talebi kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.