19. Hukuk Dairesi 2014/9028 E. , 2014/11816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2010/579-2013/10
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekilleri Av. Ö. T.. ve Av. A. O.. ile davalı vek. Av. İ.. A.."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında, diğer davalının kefaleti ile “Pazarlama Destek Sözleşmesi” imzalandığını ve sözleşmeye ek protokol düzenlendiğini, davalının sözleşme süresi içinde münhasıran Mobil ürünlerinin satımı yükümünde olduğunu, ancak davalının davacıdan mal alımını durdurup başka firmadan mal alarak ve sözleşmede belirlenen “açık miktar” borcunu (2008 ve 2009 yıllarına ait) ödemediğini, keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamayınca sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, belirterek, sözleşmeye ek tadil protokolü uyarınca 200.000,00 ABD Doları cezai şartın fiili ödeme gününde uygulanmakta olun T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilinin başkasından mal alımı yapmadığını, davacının başlangıçta makul olan yağ fiyatlarını sözleşmenin sonuna doğru fahiş bir fiyata çekmesiyle yağ alınamamasına sebebiyet verdiğini, her açık (eksik) tutar miktarına karşılık gelen tutarda davacıya teminat mektubu verilmesiyle bunu da garanti altına almış olduğu teminat mektubunu da istediği zaman nakde çevirebileceğini, bu suretle bir zarara uğramayacağını, son yıl cezai şartı gündeme getirebilmek için kabul edilmeyen iddialarda bulunduğunu, sözleşmeyi fesih ihtarından sonrada teminat mektubunu nakde çevirip, muaccel hale geldiğini iddia ettiği tutarın tamamını tahsil ettiği gibi geriye kalan kısım olduğu iddiası ile ilgili olarak da ayrı bir dava açtığını, sözleşmenin ifasının davalı kusuru olmaksızın imkansızlaşması nedeniyle cezai şart istenemeyeceğini, talep olunan cezai şart tutarının da davalının mahfına sebep olacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, taraflar arasında yapılan sözleşme ve tadil protokolü, ihtarnameler, bilirkişi asıl ve ek raporu, toplanan delillere göre, davalının sözleşme gereği “açık miktar” borcunu keşide edilen ihtarnameye rağmen ödemediği, davacının sözleşmeye göre fesih hakkının doğduğu ve tadil protokolünün (2.) maddesine göre 200.000,00 USD"lik cezai şartın muaccel hale geldiği, davacının davalı tarafından verilen 114.000,00 TL"lik teminat mektubunu 13.07.2010 tarihinde paraya çevirdiği, bu tutardan 30.672,80 USD olan cari hesap alacağını tahsilinden sonra uhdesinde kalan 48.876,00 USD"nin cezai şart borcundan düşümü ile davacının 157.124,00 USD cezai şart alacağının kaldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 157.124,00 USD"nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi uyarınca işleyecek yasal faizinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı yan, iş bu davasında sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini bildirerek 200.000,00 USD cezai şart bedelinin tahsili isteminde bulunmuştur. Yine davacı yan, cezai şart alacağı dışında sözleşmenin feshi nedeniyle davalıdan aynı akdi ilişki içinde doğmuş olan muaccel alacağı bulunduğunu, bu alacağı için davalının teminat mektubunu paraya çevirerek, tahsil ettiği tutarı alacağından mahsupla, kalan alacağının tahsili için İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/200 Esas (Eski No: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/536 Esas) sayılı dosyası ile davalı aleyhine dava açtığını bildirmiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, aynı akdi ilişki içinde davacının tahsil ettiği tutar sadece bir kez alacaktan mahsup edilebileceği, mükerrer mahsup sonucunu doğuracak şekilde karar verilemeyeceği dikkate alınarak İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/200 Esas sayılı dosyası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.