Özet:

Mahkeme, bir kişinin görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü verdiği ancak suçun zamanaşımına uğradığı sonucuna vardı. TCK'nin 257/1. maddesi yerine yanlışlıkla 86/2. maddesi yazılmış olsa da bu düzeltilebilir bir hata olarak kabul edildi. Sanık, suçunun üst sınırı itibarıyla 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi idi. Son işlem olan mahkumiyet hükmü ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği tespit edildiğinden, hüküm 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozuldu. Ancak bu bozma kararı, yeniden yargılamayı gerektirmediği için suçlama nedeniyle açılan davanın zamanaşımı sebebiyle düşürülmesine karar verildi. Detaylı kanun maddeleri ise şöyle:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257/1. maddesi: \"Görevi kötüye kullanma\"
- 86/2. maddesi: İşlenen bir suçun cezasını artıran veya eksilten bir hüküm yoksa, alt ve üst sınır arasında karar verilir.
- 66/1-e maddesi: Suçun işlenmesinin üzerinden sekiz yıl geçtikten sonra, kamu davası açılamaz.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: \"Bir hüküm bozulduğunda, dosyanın esasına girmeksizin, sadece bozma sebebi veya sebeplerinin değerlendirilmesi yeterli görülerek hüküm verilebilir.\"
- CMUK'un 321. maddesi: \"Yargıtay, dosyanın kendisine sevki üzerine, hükmü bozmaya, düzeltmeye veya onamaya karar verebilir.\"
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi: \"Dava, ceza davaları için kanunda öngörülen zamanaşımı süresi içinde açılmalıdır; aksi halde zamanaşımına uğrayacak veya düşecektir.\"