9. Hukuk Dairesi 2021/10623 E. , 2021/16141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 17.02.2011 tarihinde davalıya ait işyerinde satış elemanı olarak çalışmaya başladığını, tek çalışan olduğunu, son 8 ayda maaş alacaklarının ödenmediğini, her ay toplu olarak ödeme yapılacağı söylenerek kendisinin oyalandığını, 08.08.2014 tarihinde işverenine ihtarname göndererek tazminatlar ve maaş alacaklarının ödenmesini ve iş akdinin sözlü olarak belirtildiği gibi 15.08.20104 tarihinde son bulacağını bildirdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ödenmeyen maaş alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili bilahare verdiği 09.06.2021 tarihli dilekçesi ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik taleplerinden feragat etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının haklı bir neden olmadan işini bıraktığı gibi işten ayrılırken 31.857,00 TL yi de zimmetine geçirdiğini, hesapları teslim etmeden kendisine teslim edilen aracı da üzerinde anahtarı dahi bırakmak suretiyle işten ayrıldığını, bu konuda savcılık nezdinde şikayette bulunulduğunu, davacının günlük kasa tesliminde maaşını oradan aldığına dair yazılarının bulunduğunu, tahsilatları davacının yaptığını ve kendisine teslim ettiğini bu nedenle 8 ay boyunca maaş alamadığı iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; ücret, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacak talepleri bakımından hukuki yarar yokluğundan davanın reddine dair verilen 25.03.2016 tarihli ilk karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 08.10.2019 gün ve 2016/19986 Esas 2019/18401 Karar sayılı ilamında yazılı gerekçelerle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kıdem tazminatı ve ücret alacağına yönelik taleplerin kabulüne, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarına yönelik taleplerin ise feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının ödenmeyen ücret alacağının tutarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı, iş akdinin sona ermesinden önceki son 8 aylık maaşının ödenmediğini iddia ederek 8.000,00 TL ücret alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kök raporunda ücret alacağı tutarı brüt 8.076,00 TL olarak tespit edilmiştir. Ne var ki, Fethiye 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/425 Esas 2016/718 Karar sayılı 12.01.2016 tarihli kararında, davacının davalı adına tahsil ettiği 921,25 TL’yi vermeyerek uhdesinde tuttuğunun kabul edildiği, bu nedenle yapılan itiraz üzerine düzenlenen 22.10.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda ise yapılan mahsup işlemi sonucu ödenmeyen ücret alacağının brüt 6.787,38 TL olduğu belirlenmiştir. Davacının bu tespite bir itirazı olmadığı gibi, 09.06.2021 tarihli ıslah dilekçesinde de bu yöndeki alacak talebinin brüt 6.787,38 TL olarak belirtildiği görülmektedir. O halde tüm dosya kapsamı ve ıslah dilekçesindeki talep de nazara alındığında, ödenmeyen ücret alacağının 6.787,38 TL olarak kabulü gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile 8.000,00 TL’nin hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Öte yandan; davacının, dava dilekçesinde, iş akdini haklı nedenlerle kendisinin feshettiğini beyan ettiği, iş akdinin davalı tarafından feshedildiği yönünde bir iddia ve beyan olmamasına rağmen, dosya kapsamına uygun olmayan yazılı gerekçeyle karar verilmesi de isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.