Esas No: 1996/1913
Karar No: 1997/3526
Karar Tarihi: 16.10.1997
Danıştay 7. Daire 1996/1913 Esas 1997/3526 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı, %1 vergi oranına tabi olması gerektiği beyan edilen bir eşyayı %40 vergi oranı ile vergilendirince açılan dava reddedilmiştir. İstinaf sonucu da aynı şekilde olunca başvuru sahibi Danıştay'a gitmiştir. Danıştay ise, söz konusu eşyanın vergilendirilmesi için 7/10348 sayılı kararnameye göre, ki bu kararname genel bir düzenlemedir, değerlendirilmesi gerektiğini ve dolayısıyla yapılan ek tahakkukta isabet görülmediğini belirtmiştir. Kararın dayandığı kanunlar şunlardır: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 474 sayılı Kanun, 7/10348 sayılı kararname, 84/8858 ve 85/9023 sayılı Bakanlar Kurulu kararnameleri.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/1913
Karar No: 1997/3526
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Pazarlama ve Ticaret A.Ş.
Vekili :Av. ...
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
İstemin Özeti : Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli 24.4.1985 gün ve … sayılı giriş beyannamesi ile ithal edilen ve 7/10348 sayılı kararname uyarınca %1 vergi oranına tabi olacak şekilde beyan olunan eşya için söz konusu kararnamenin 84/8858 sayılı kararname ile yürürlükten kaldırıldığı, ithal eşyasının %40 kanuni vergi oranına tabi olması gerektiğinden bahisle yapılan ek gümrük vergi ve resimleri tahakkukunun kaldırılması istemiyle açılan davanın; uyuşmazlık konusu 44.14.21 tarife ve istatistik pozisyonundaki eşyanın 474 sayılı Kanuna ekli listede %40 vergi oranına tabi tutulduğu, 7/10348 sayılı kararname ile oranın %1'e indirildiği, ancak, söz konusu kararnamenin 1.1.1985 tarihinde yürürlüğe giren 84/8858 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki olan 1985 yılı İthalat Rejimi Kararı ile yürürlükten kaldırıldığı, bu durumda, 24.4.1985 tarihinde tescil edilen beyanname kapsamı eşyaya %40 vergi oranı uygulanmak suretiyle yapılan ek tahakkukta isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin .... Vergi Mahkemesinin ...gün ve E:...; K:... sayılı kararının; 7/10348 sayılı kararnamenin genel hüküm ifade eden kararname olduğu, bu nedenle yürürlükten kaldırılmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi ...'ın Düşüncesi :Uyuşmazlık, 7/10348 sayılı
kararname uyarınca %1 oranında gümrük vergi ve resimlerine tabi olduğu beyan edilen eşyaya, idarece, sözü edilen kararnamenin yürürlükte bulunmadığından bahisle %40 vergi oranı uygulanmış olmasından doğmuş olup, temyiz istemi ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerini onayan vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır.
7/10348 sayılı kararname, herhangi bir resmi kuruluş veya özel firma için gümrük muafiyet ve indirimi ihtiva eden, bir müddet için geçerli veya kapsamına aldığı eşyanın ithalinin gerçekleşmesi ile sınırlı olarak çıkartılmamış olup, eşya bazında genel ve objektif nitelikte bir vergi indirimini öngörmesi nedeniyle anılan kararnamenin geçici 1'inci ve 2'nci maddeleri uyarınca 84/8858 ve 85/9023 sayılı kararnamelerin yürürlükten kalktığı kabul edilemez.
Bu durumda, fiili ithalin yapıldığı, tarihte 7/10348 sayılı kararnamenin yürürlükte bulunmadığı gerekçesiyle yapılan ek tahakkukta isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ...'nun Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında; temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı öngörülmüştür.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, yukarıda belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi, mahkeme kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, bu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte de görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
1.1.1985 tarihinde yürürlüğe giren 84/8858 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki olan 1985 yılı İthalat Rejimi Kararının geçici 1'inci maddesinde; bu kararın yürürlüğe girdiği tarihten önce herhangi bir resmi kuruluş veya özel firma için gümrük vergisi muafiyeti veya indirimi ihtiva eden kararnamelerin, geçici 2'nci maddesinde ise; 83/7543 sayılı İthalat Rejimi kararı ile buna ek olarak çıkarılan kararnamelerin yürürlükten kaldırıldığı belirtilmiştir.
Öte yandan, yine 1.1.1985 tarihinde yürürlüğe giren 85/9023 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki olan 1985 yılı ithalat rejimi kararına ek kararın 2'nci maddesinde; milletlerarası anlaşmalara, resmi dış kredi anlaşmalarına veya özel kanunlara dayalı olarak çıkarılan gümrük vergisi muafiyeti ve indirimini ihtiva eden kararnamelerden 31.12.1984 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunanların uygulanmasına devam olunacağı ifade edilmiştir.
Sözü edilen her iki kararnamenin uyuşmazlık konusu olaya dönük olarak değerlendirildiğinde, herhangi bir resmi kuruluş veya özel firma için gümrük vergisi muafiyeti veya indirimi ihtiva eden kararnameler ile, milletlerarası anlaşmalara, resmi dış kredi anlaşmalarına veya özel kanunlara dayalı olarak çıkarılan ve gümrük vergisi muafiyeti veya indirimi ihtiva eden kararnamelerden 31.12.1984 tarihinde yürürlükte bulunanlar hariç, diğerlerinin yürürlükten kalktığı sonucuna varılmaktadır.
Diğer taraftan, 474 sayılı Kanuna dayalı olarak çıkartılan 7/10348 sayılı kararnamenin herhangi bir resmi kuruluş veya özel firma için gümrük vergisi muafiyeti veya indirimi ihtiva eden bir düzenleme niteliğinde olmayıp, genel nitelikte bir düzenleme olması, belli bir müddet için veya kapsamına aldığı eşyanın ithalinin gerçekleştirilmesine yönelik hükümler ihtiva etmemesi ve daha sonra çıkartılan ithalat rejimi kararları ile yürürlükten kaldırılmamış olması karşısında; ithal edilen eşyanın gümrük vergisi mükellefiyetinin doğduğu tarihte yürürlükte olan bu kararnameye göre vergilendirilmesi gerektiğinden, yapılan ek tahakkukta isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 16.10.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.