Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7948
Karar No: 2015/305
Karar Tarihi: 22.01.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7948 Esas 2015/305 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/7948 E.  ,  2015/305 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ...Köyünde bulunan 1466,21 m2 yüzölçümlü 204 ada 21 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfı ile, 11306,82 m2 yüzölçümlü 204 ada 23 parsel sayılı taşınmaz çayır vasfıyla senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak; 3904,14 m2 yüzölçümlü 209 ada 15 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfıyla 1936 tarih 314 nolu vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar İlhan ve ... adına tespit edilmiş; 6548,15 m2 yüzölçümlü 207 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ise; senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ve nitelik hanesi boş bırakılarak davalılar adına tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine, 204 ada 21 ve 23, 209 ada 15 ve 207 ada 3 sayılı parsellerin Hazineye ait yerlerden olduğu iddiasıyla; ... 209 ada 15 sayılı parselin kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece birleşen dosyalar üzerinden yapılan yargılama sonucu davanın reddine, 204 ada 21, 204 ada 23, 207 ada 3 ve 209 ada 15 sayılı parsellerin tespit gibi davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 2012/660-6303 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “ Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davacı Hazine taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış olup çekişmeli 207 ada 3 sayılı parsele komşu 207 ada 2, 4 ve 5 sayılı parsellerin kadastro tutanaklarının itirazlı olduğu anlaşıldığı halde, bu parsellere ait dava dosyaları ve varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları ile çekişmeli 209 ada 15 parsele komşu 209 ada 17 parsele ait kadastro tespit tutanağı ile eğer itirazlı ise dava dosyası ve varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları getirtilmediği gibi çekişmeli 204 ada 21 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar 204 ada 12 nolu orman parseline komşu olduğu halde, çekişmeli taşınmazların öncesinin orman sayılıp sayılmayan yerlerden olduğu, zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı konusunda mahkemece araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
    Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun ile sadece Devlet Ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları kanunda gösterilmiştir.
    Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı Orman Yönetiminden sorularak, yapılmış ise orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile çekişmeli 209 ada 15 sayılı
    parsele komşu 209 ada 17 sayılı parsele ait kadastro tespit tutanağı ile eğer itirazlı ise dava dosyası, çekişmeli 207 ada 3 sayılı parsele komşu 207 ada 2, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlara ait dava dosyaları ve varsa bu parsellere ait dayanak tapu ve vergi kayıtları eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; çekişmeli taşınmazların bir bütün olarak düşünüldüğünde 6831 sayılı Kanunun 17/1-2. maddeleri karşısındaki durumu araştırılmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma (Medenî Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki ) koşulların araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte 1980-1990 yılları arasında hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, taşınmazların toprak yapısı incelenmeli, çekişmeli taşınmazın fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, imar ve ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları H.U.M.K."nun 259 ve 265. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Kabule göre ise; çekişmeli 207 ada 2 parsel sayılı taşınmazın nitelik hanesi boş bırakılmak suretiyle davalılar adına tespit edildiği anlaşıldığından mahkemece taşınmazın niteliği belirlenerek nitelik hanesinin doldurulması gerekirken, mahkemece bu konuda hüküm kurulmamış olması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
    Mahkemece, Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddine; dava konusu ...Mevkiinde kain 204 ada 21 ve 23 ile 209 ada 15 parsel nolu taşınmazların davalılar ...ve ... adına, 207 ada 3 parsel nolu taşınmazın ise; tarla vasfı ile davalılar ... ve ... adına, tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılmış 2006 yılında kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 22/01/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi