Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/1587
Karar No: 2006/7224

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/1587 Esas 2006/7224 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/1587 E.  ,  2006/7224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Trabzon İş Mahkemesi
    TARİHİ : 20/12/2005
    NUMARASI : 767-817

    Davacı, 3201 sayılı Yasa gereği borçlanma isteminin kabulü ile aksi yöndeki kurum işleminin iptaline  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından  temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı, 1.7.1982-31.1.1983 tarihleri arasında Libya’da ve 6.1.1985- 7.7.1987 tarihleri  arasında  Suudi Arabistan’da  geçen çalışma  sürelerini 3201 sayılı Yasa  uyarınca  borçlanabileceğinin  tesbitini istemiştir. 
    Mahkemece davanın istek gibi kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile gidilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 sayılı Yasa’nın 3.maddesinde yurda kesin dönüş yapanların kesin dönüş tarihinden itibaren en geç 2 yıl içinde borçlanma talebinde bulunmaları şartını aranmakta idi. Anayasa Mahkemesinin 12.12.2002 gün ve 2000/36-2002/198 sayılı Kararı ile anılan maddenin birinci fıkrasında yer alan “... Yurda kesin dönüş yapanlar kesin dönüş ...”  sözcükleri ile aynı maddede uygulama alanı kalmayan “... tarihinden itibaren” sözcükleri iptal edilmiştir. Bu iptal kararı, 25.4.2003 günü 25089 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 29.7.2003 tarihinde ise 4958 sayılı yasanın 56.maddesiyle yapılan değişiklik gereğince 3201 sayılı Yasa’nın 3.maddesinde başvuru için herhangi bir süre aranmamaktadır.
    Somut olayda; uyuşmazlık: 4958 sayılı yasa ile getirilen bu değişikliğin, davacı yönünden uygulama alanı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dosya içerisindeki belgelerden davacının 7.7. 1987 tarihinde kesin dönüş yaptığı ve ilk kez 29.11.2005 tarihine davalı kuruma müracaat ederek borçlanma talebinde bulunduğu ve talebinin red edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla uyuşmazlık bu tarihte ortaya çıkmıştır ve anılan tarihte 4958 sayılı yasanın 56.maddesinde yapılan değişiklik yürürlüktedir.
    Öte yandan; bir çok Yargıtay kararlarında da açıkça vurguladığı üzere bu tür yeni yasaların ünlü hukukçu Roubier’in açıkladığı üzere yürürlüğe girmeleri ile görülmekte olan tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği başka bir anlatımla yeni yasanın yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal tesirini göstereceği tartışmasızdır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesinden değil, zaman içerisindeki ani etkileri söz konusu olmaktadır. Esasen HUMK 578 maddesi nedeniyle Yargıtay’ın 7.12.1964 günlü Tevhidi İçtihadı ile Hukuk Genel Kurulunun 9.3.1988 gün 1987/860 Esas, 1988/232 karar sayılı kararında da bu görüşe yer  verilmiştir.
    Diğer yandan HUMK"nun 296. maddesinde  dış ülkede usulüne uygun yetkili memurları  tarafından  düzenlenen ve onaylanan resmi  senetlerin  o ülkede yürürlükte bulanan  yasalara  uygun  ve  o ülkedeki  T.C. Başkonsolosluğu veya  konsolosluk görevini yürüten  T.C.  Siyasi  Memuru  tarafından  onaylanması halinde  resmi  senet hüküm ve kuvvetinde sayılacağı bu şekilde  onaylanmamış  senetlerin delil teşkil edip  etmeyeceğinin mahkemece takdir olunacağı bildirilmiştir.
    Türkiye Cumhuriyeti 5.10.1961 tarihli Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Hakkındaki Lahey Sözleşmesi’ni 3028 sayılı Kanun ile onaylamış ve bu sözleşme Türkiye’de  yürürlüğe girmiştir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti; “Bazı İşlem ve Belgelerin Tasdikten Muaf Tutulması” hakkındaki çok taraflı uluslararası sözleşmeyi de onaylamış ve 16.1.1987 tarihli resmi gazetede yayınlanmıştır. Ancak Sözleşme şartları oluşmadıkça belge davanın kabulüne yeterli delil olarak kabul edilemez. Söz konusu  hizmet belgesini doğrulayan başkaca bir delil ve emare  de  dosya ekinde bulunmamaktadır.   Sosyal Güvenlik Kanunlarının uygulanması ile ilgili uyuşmazlıklar kamu düzeni ile ilgili olduğundan Mahkemenin ibraz edilen belgelerin yasal ve gerçeğe uygun olup olmadığının re’sen incelenip gözönünde bulundurması gerekir. Ancak; resmi nitelik kazandırılmış belgelere itibar edilerek sonuca gidilebilir.
    Mahkemece yapılacak iş;davacıya ibraz ettiği hizmet belgesini HUMK’nun 296. madde uygulaması gereğince T.C. yetkili Sosyal Güvenlik Kurumlarının karşılığı olan Libya ve Suudi Arabistan yetkili sosyal güvenlik kurumlarından davacının çalıştığı günleri gösteren işyerine ait hizmet belgesi, işe giriş çıkış tarihleri,Libya ve Suudi Arabistan iş karnesi, iş güvence karnesi, hizmet cetveli gibi bilgi ve belgeler elde edilip,  bu bilgi ve belgelerin o yöredeki Türk Libya ve Suudi Arabistan  Elçiliğince  veya Başkonsolosluğunca  tercümesi   yapılarak  doğruluğu  tastik  ettirilip, resmi  senet özelliğine kavuşturulduktan sonra eldeki yargılama dosyası içerisine  getirtilmesinin sağlanması gerekmektedir.
    Mahkemece  yukarıda belirtildiği şekilde  davacının çalışma sürelerinin kuşku duyulmayacak  biçimde saptanması  halinde bu sürelerle sınırlı olmak üzere 3201 sayılı kanunun 3.  ve devamı maddeleri gereği  borçlandırma hakkından yararlandırılması gerektiği düşünülmelidir.
    Mahkemece,bu  maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde   karar verilmesi isabetsizdir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.07.2006  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi