Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/9624
Karar No: 2010/9485

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/9624 Esas 2010/9485 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/9624 E.  ,  2010/9485 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DENİZLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/06/2009
    NUMARASI : 2008/390-2009/213

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı,  kayden  malik  olduğu  .  ada  13  parsel  sayılı  taşınmazın  üzerinde  bulunan  eski  evde  davalının  hiçbir  haklı  dayanağı olmaksızın  2000 yılından  bu  yana  oturduğunu  ileri  sürerek  elatmanın  önlenmesi  isteğinde   bulunmuştur.
    Davalı, davanın  reddini  savunmuştur.
    Mahkemece, davalıya  ait  taşınmazın  imar  uygulaması   sonucunda  davacı   taşınmazına  taşkın  duruma  geldiği  gerekçesiyle  belirlenen  kaim  değer  karşılığında  elatmanın   önlenmesine  karar  verilmiştir.
    Karar, davalı  vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, imar parseline el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; dava konusu ..parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu oluştuğu, imar uygulaması öncesi 107 ada 7 sayılı kadastral parsel paydaşı olan davalının miras bırakanı tarafından anılan parsel üzerine dava konusu yapının inşa edildiği ve imar şuyulandırması sonucu bu yapının davacının imar parseline taşkın duruma geldiği de anlaşılmaktadır.                                                  
    Bilindiği üzere; Yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus M.K.nun 684. maddesinde açıkca vurgulanmıştır. Ne varki, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı yasanın l605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3l94 sayılı imar yasasının l8. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş bazı durumlarda yapı,  üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı  sağlanmıştır.
    Öte yandan, zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır. 
     298l sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik l0/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.
    Gerçekten, bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur. 
    Ne var ki mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin bu  konuda yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Zira dava konusu yapının bulunduğu kadastral parsel malikinin davalının miras bırakanı olduğu, ölümü nedeniyle mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı  doğduğu bu nedenle de tüm mirasçılara davanın yöneltilmesi gerektiği  açıktır. Diğer taraftan davacının karardan sonra vefat ettiği de sabittir. Bu  nedenle tüm bu durumlar değerlendirilerek, öncelikle davacı vekiline davacının mirasçılarından vekalet alması açısından önel verilmesi, vekalet verildiği veya bizzat mirasçıları tarafından dava takip edildiği takdirde davaya devam olunması ve davalı parsellerin tüm maliklerine ya da mirasçılarına davanın yöneltilmesi ve ondan sonra 3194 sayılı yasanın 18. maddesi çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması zorunludur.
    Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü, HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri verilmesine,27.09.2010  tarihinde  oybirliğiyle  karar  verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi