21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/1315 Karar No: 2006/7208 Karar Tarihi: 03.07.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/1315 Esas 2006/7208 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/1315 E. , 2006/7208 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İstanbul 3. İş Mahkemesi Tarih : 28.12.2005 No : 917-1031
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.9.1987-30.6.1992 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava 01.09.1987-30.06.1992 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, istek tanık sözlerine dayanılarak aynen hüküm altına alınmıştır. Oysa, ifadeleri hükme dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte çalışan, kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimseler de değildir.Mahkemece sadece 1987 yılı 3. döneminde yer alan bir bordro tanığı dinlenmiştir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Bu nedenle tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez. Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde tutularak, re’sen davalı işverenin bordrosunda yer alan diğer tanıklar ile komşu veya benzer işi yapan işverenlerin bordro kayıtlarına geçmiş kimselerin bu kayıtları celbedilerek anılan kişilerin bilgilerine başvurulmak ve tanıkların kayıtlarda yer alıp almadıkları da göz önünde tutarak beyanlarını değerlendirmek ve elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde eksik incelme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.